Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/374 Esas 2014/10005 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/374
Karar No: 2014/10005
Karar Tarihi: 24.04.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/374 Esas 2014/10005 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, bir kişinin koruma tedbirleri nedeniyle davalılar tarafından maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabul edilmesine karar verildi. Ancak davacının tazminat talebinin dayanağı olan kanuna göre, beraat kararından haberdar olma süresi dolduktan sonra tazminat istenemeyeceği belirtilerek davacının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği vurgulandı. Bu nedenle, mahkeme kararı bozuldu.
Kanun Maddeleri: 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 318. ve 321. maddeleri, 466 sayılı Kanunun 2. ve Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2014/374 E.  ,  2014/10005 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname no : 12 - 2013/47176
    Mahkemesi : Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 20.12.2012
    Numarası : 2011/394- 2012/420
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

    Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabülüne ilişkin hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Davanın niteliği ve talep konusuna göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318.madedsi gereğince reddine,
    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne dair hükmün davacı ve davalı vekili tarafından süresinde temyiz edildiği, davacı vekilinin taleplerinin reddedilen kısmı nazara alındığında hükmün temyizi kabil olduğu ve esastan incelenerek bir karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından tebliğnamenin kararın kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteğinin reddine ilişkin görüşüne iştirak edilmemiştir.
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Dava 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas-2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava edilmesi gerektiği dava süresi açısından en lehe kabul ile Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulü gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar bakımından, beraat kararının verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği bu kapsamda tazminat talebinin dayanağı olan Konya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 19.09.1995 tarihinde verilen beraat ile, tazminat davasının açılmış olduğu 09.08.2011 tarihine kadar, 15 yıldan fazla süre geçtiği ve davacının bu uzun süre içerisinde hakkındaki beraat kararından haberdar olmadığından
    söz etmenin yaşamın olağan akışına uymayacağının anlaşılması karşısında, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla davacı lehine tazminata hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.