Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15267
Karar No: 2018/491
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/15267 Esas 2018/491 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı taraf, davacılara ait olmayan bir senetle icra takibi başlatmıştır. Davacılar, senedin kendilerine ait olmadığını ve davalı tarafından nasıl temin edildiğini bilmediklerini belirtmiştir. Mahkeme, davacıların iddialarını yazılı delille ispat edemediğinden davanın reddine karar verdi. Dosyadaki deliller ve mahkeme takdirinde isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiştir. İ.İ.K.'nun 72/4 maddesi uyarınca, alacaklının alacağının geç almaktan kaynaklanan bir zararı olmadığından, davalının tazminat istemi reddedilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776/2 -f ve 680. maddelerine göre, açığa bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, bonoların anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yönündeki keşideci davacıların iddialarını yazılı delille kanıtlaması gerektiği belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/15267 E.  ,  2018/491 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, davalı tarafından, davacılar aleyhine ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2015/7355 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacıların, davalı ile hiçbir hukuki ilişkilerinin olmadığını, takibe konu senetteki yazı ve rakamların hiçbirinin davacılara ait olmadığını, davalı tarafın senetleri nereden nasıl temin ettiğini bilmediklerini, davalılar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunduklarını, senedin lehtar hanesindeki ve ciro hanesindeki şirketi ve şahısları tanımadıklarını, 14/05/2014 keşide tarihli 2.000.-TL bedelli bonoda, davalının yetkili hamil olmadığı halde takip yaptığını belirterek, davacıların takibe ve davaya konu edilen senetten dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptaline ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, senedin karşılıklı olarak doldurulduğunu, davacıların iddialarının asılsız olduğunu, takibin kambiyo senedine dayanılarak yapıldığını, davacının borçlu olmadığını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, davalının senette yetkili hamil olduğunu, bononun sebepten mücerret olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı asillerin davaya konu bonoları taksitli alışveriş yaptıkları yerlere sadece imza atmak suretiyle, diğer kısımları boş olarak verdiklerini, borçları bitince senetleri geri aldıkları, davalıyı tanımadıkları, davalı ile aralarında hukuki ilişki bulunmadığı yönünde duruşmada beyanda bulundukları, 6102 sayılı T.T.K." nun 776/2 -f ve 680. maddeleri uyarınca, açığa bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, bonoların anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yönündeki keşideci davacıların iddialarını yazılı delil ile kanıtlaması gerektiği, uyuşmazlık konusu bonoların kambiyo senedi olduğu, sebepten mücerret olduklarından, bonoların hamili olan davalının bu bonoların düzenlenmesine neden olan hukuki ilişkiyi ispat etme zorunluluğunun bulunmadığı, davacılar iddialarını yazılı delille ispat edemediklerinden mahkemece davacılara yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, yemin metnini sunmaları konusunda verilen kesin süreye rağmen davacıların yemin teklif etmedikleri, yemin metnini sunmadıkları gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden alacaklının alacağının geç almaktan kaynaklanan bir zararı olmadığından, İ.İ.K."nun 72/4 maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından, davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi