Esas No: 2021/1454
Karar No: 2022/6308
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/1454 Esas 2022/6308 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2021/1454 E. , 2022/6308 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde kasten silahla ateş etme
...
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık hakkında 6136 sayılı Yasa'ya Aykırılık ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafii tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine,suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2 -Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK.nın 268. maddesinde öngörülen, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerektiği, herhangi bir suç soruşturması olmadan resmi belgenin düzenlenmesinin gerektiği durumlarda resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine karşı başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK.nın 206. maddesine uyan suçu oluşturacağı, hakkında soruşturma ve kovuşturma
./..
S/2
yapılmasını gerektiren bir suç bulunmayan veya resmi bir belgenin düzenlenmesini de gerektirmeyen hallerde görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişinin eyleminin ise Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesine aykırılık olarak değerlendirilmesi gerekeceği,bu kapsamda somut olay incelendiğinde;
Olay tarihinde; kolluk görevlilerince yapılan devriye görevi esnasında sanığın kullandığı aracın şoför mahallinden havaya doğru ateş edildiğinin görülmesi üzerine yapılan başlatılan soruşturmada; sanığın takip sonucu yakalandığı ve kendisini kolluk görevlilerine mağdur ... olarak tanıttığı, soruşturma işlemlerinin yapılması için Şahinbey Polis Merkezi Amirliği'ne getirildikten sonra kimlik tespiti yapılacağı esnada sanığın gerçek kimlik bilgilerini beyan ettiği ve görevliler tarafından düzenlenen tüm tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği,yapılan araştırma sonucunda kovuşturma işlemleri başlamadan sanığın gerçek kimlik bilgilerinin ortaya çıktığı somut olayda; sanığın başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun unsurlarının oluşmadığı, kolluk görevlilerine verilen isme göre de bir resmi belgenin düzenlenmemesi nedeniyle TCK'nın 206/1. maddesinde tanımlanan "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan'' suçunun da oluşmadığı, sanığın eyleminin Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesinde “Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınılması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunulması” şeklinde tanımlanan “kimliği bildirmeme” kabahatini oluşturacağı, bunun da aynı maddeye göre idari yaptırımı gerektirdiği, ancak anılan Yasanın 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla,sanık müdafinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, 5326 sayılı Kanunun 20/2-c maddesi uyarınca sanığın kabahat oluşturan eylemiyle ilgili soruşturma zamanaşımı dolduğundan hakkında aynı Kanunun 20/1. maddesi gereğince İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 20.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.