22. Hukuk Dairesi 2019/1190 E. , 2019/5123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene ait iş yerinde 2005 yılının 10. ayından 2013 yılının 8. ayına kadar kesintisiz olarak büro elemanı olarak çalıştığını, davalı tarafından iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde davalı işverene ait iş yerinde 2005 yılının 10. ayından 2013 yılının 8. ayına kadar kesintisiz olarak çalıştığını iddia etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde, davacının 01.10.2005 tarihinde vakıfta işe başladığını, belirli süreli sözleşme ile sözleşme süreleri kapsamında kesintili olarak çalıştığını, 11.09.2008 tarihinde sözleşmenin bitiş tarihi itibari ile vakıf ile ilişiğinin kesildiğini, 11.09.2008 tarihinden sonra ... Devlet Hastanesi bünyesinde çalışmaya başladığını, 02.01.2012 tarihi itibariyle yeşil kart uygulaması yürürlükten kaldırıldığı ve Genel Sağlık Sigortası (GSS) Gelir tespiti işlemleri görevi vakfa verilmiş olduğundan dolayı davacı personel ile birlikte yeşil kartta görev yapan bütün kurum personellerinin 11.01.2012 tarih ve 28170 sayılı resmi gazetede yayınlanan Başbakanlık Genelgesi ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında görevlendirildiğini, davacının da anılan genelgeye istinaden ... Devlet Hastanesi personeli olarak geçici eleman vasfında vakıfta görevlendirildiğini, Vakfa verilen yeni görevler sebebiyle Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün 2012 / 1 sayılı fon kurul kararıyla vakıflara yeni personel alımı için kadrolar açılmış olması sebebiyle vakfa yeni personeller alındığından davacı dâhil olmak üzere bütün kurum personellerinin asil görev yerlerine gönderildiğini savunmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 01.10.2005-11.09.2008 tarihleri arasında aralıklı olarak davalı işyerinde, 15.10.2008-11.01.2012 tarihleri arasında da ... Devlet Hastanesi Yeşil Kart Bürosunda çalıştığı, 11.01.2012-17.08.2013 tarihleri arasında ise yasal mevzuat gereği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında görevlendirildiği ve fiili olarak burada çalıştığı kabul edilerek 01.10.2005-11.09.2008 ile 11.01.2012-17.08.2013 tarihleri arasındaki dönem esas alınarak çalışma süresi dört yıl yirmiyedi gün olarak tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporunda da belirtilen işyeri tespitlerine göre, davacının 01.10.2005-11.09.2008 tarihleri arasındaki dönemde asıl işveren olarak davalı vakıf bünyesinde, 15.10.2008-17.08.2013 tarihleri arasındaki dönemde ise ... Devlet Hastanesine ait işyerinde değişik alt işveren şirketler bünyesinde çalıştığı, davalı tarafında kabulünde olduğu üzere 11.01.2012 tarihinden itibaren ise davalı vakıfta görevlendirildiği ve bu tarihten sonra iş sözleşmesinin fesih tarihine kadar fiili olarak davalı vakıfta çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, vakfın asıl işveren olarak sorumlu olduğu dönem ile davacının farklı asıl işverene ait işyerinde alt işveren şirketler bünyesinde ancak fiili olarak vakıfta çalıştığı dönem birleştirilerek hizmet süresi belirlenmiş ise de, yapılan tespit hatalı olmuştur. Davalı vakfın asıl işveren olarak devreden işveren konumunda bulunmadığı, davacının çalıştığı şirketler ile davalı vakıf arasında işyeri devri veya iş sözleşmesinin devri gibi herhangi bir devir ilişkisi olmadığı gözetilerek, davacının davalı vakfın asıl işveren olarak çalıştığı dönem ile alt işveren işçisi olarak davalı vakıfta fiilen çalıştığı dönemlerin ayrı ayrı değerlendirilerek, her iki dönem yönünden davalı vakfın dava konusu alacaklardan ayrı ayrı sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca davacı dava dilekçesinde ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talebinde de bulunmuş olup mahkemece davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/03/2019 tarihinde oy birliğiyle kabul edildi.