Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2578
Karar No: 2011/4480
Karar Tarihi: 20.09.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/2578 Esas 2011/4480 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/2578 E.  ,  2011/4480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı

    ...ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair ... Aile Mahkemesinden verilen 11.11.2010 gün ve 118/597 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.09.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ...ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR
    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinildiğini açıkladığı beş parça taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğunu ve edinilmelerinde vekil edeninin katkısı bulunduğunu açıklayarak öncelikle taşınmazların yarı paylarına ait tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde vekil edeninin yarı oranda katkısı sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davacı ve davalının tasarruflarının ayrı olduğuna dair imzalı belge olduğunu, davacının kendi birikimlerini döviz, altın alarak, banka hesabına yatırarak değerlendirdiğini, davalının ise taşınmazları aldığını, alımlarda davacının katkısı olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda 943 ada 7 parsel taraflar ayrı yaşarken edinildiğinden hesapta dikkate alınmadığını, davanın niteliği gereği tapu iptaline karar verilmesinin mümkün olmadığını, diğer taşınmazlarla ilgili davacının gelirlerine göre yarı oranda katkıda bulunduğunun kabulü gerektiğini açıklayarak davacının katkı payı alacağı davasının kabulü ile 49.760 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 28.5.1992 tarihinde evlenmiş, 6.9.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 13.4.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m).
    Dava konusu taşınmazlardan Bağlarbaşı mahallesi 3630 ada 3 parsel 25.4.2002 de, 3630 ada 4 parsel ile 5 parseller 31.12.1997 de satın alma yolu ile davalı adına tapuya kaydedilmişlerdir. Bu taşınmazlar imar uygulamaları sonunda son olarak sırasıyla 5465 ada 26, 25 ve 943 ada 7 parsel numaralarını almışlardır. Karacaali köyündeki 2648 ada 5 parsel 15.11.1999, Doğanay mahallesindeki 2783 parsel ise 30.10.2003 tarihinde satın alınarak davalı adına tapuya tescil edilmişlerdir. Taşınmazların satın alındıkları tarihler dikkate alınarak 5465 ada 25, 943 ada 7 ve 2648 ada 5 parsel bakımından eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı, 5465 ada 26 ile 2783 parsel bakımından ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğundan davacının isteğinin katkı payı ve katılma alacağı niteliğinde olduğunun kabulü gerekmektedir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, evlendikleri günden beri çalışan ve gelir elde eden davacının gelirinin başka yere kullanıldığı iddia ve ispat edilemediğine göre taşınmazların alımında katkıda bulunduğunun kabulü ve davacıya ait banka hesabında bulunan paraya ilişkin davalı tarafından usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir istek bulunmadığından mahkemece dikkate alınmaması yerinde olduğuna, davacı lehine hesaplama yapılırken hesaplamada dikkate alınmayan 943 ada 7 parselle ilgili davacı tarafın herhangi bir temyizi olmadığına ve mal rejiminin tasfiyesi sonunda eşler yararına iptal tescil isteme hakkı doğmayıp ancak alacak isteme imkanı bulunduğuna, her iki tarafın taşınmazların alım tarihleri itibarıyla belirlenen gelirleri toplamı ile kişisel ihtiyaçlar ve 743 sayılı TKM"nin 152. maddesi uyarınca davalı kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü de dikkate alınarak tasarruf miktarlarının birbirine oranlanması ile bulunan 1/2 katkı oranı usul ve yasaya, hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkelerine uygun şekilde belirlendiğine, eşler arasında mal rejimi sözleşmesinin ne şekilde yapılacağı TMK"nda açık şekilde belirlenmiş olup 15.9.1999 tarihli sözleşme bu usul ve esaslara göre yapılan mal rejimi sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceğine göre aşağıdaki yazılı hususlar dışındaki davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Dava konusu taşınmazlardan 5465 ada 25 parsel ile 2648 ada 5 parseller bakımından edinme tarihleri itibarıyla davacının isteği katkı payı alacağı niteliğindedir. Mahkemece dava tarihi itibarıyla taşınmazların belirlenecek rayiç değerlerinin usulüne uygun şekilde belirlenen davacının 1/2 katkı oranı ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının bulunması gerekir. Mahkemece mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinin boşanma davasından tefrik edildiği 4.3.2009 tarihinin dava tarihi olarak olarak kabul edilmesi ve 4.3.2009 tarihi itibarıyla belirlenen rayiç değerlerinin hesaplamada dikkate alınması doğru olmamıştır. Katkı payı alacağı isteği 6.9.2007 tarihli boşanma dava dilekçesi ile birlikte istenmiş olup maktu harç da o tarihte yatırıldığına göre dava tarihi 6.9.2007 tarihidir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; 6.9.2007 dava tarihi itibarıyla bu taşınmazların rayiç değerlerini uzman bilirkişi aracılığı ile belirlemek ve belirlenecek rayiç değerlerin 1/2 katkı oranı ile çarpılması ile davacının katkı payı alacağını tespit etmek olmalıdır. Davalı vekilinin 5465 ada 25 parsel ile 2648 ada 5 parseller yönünden temyiz itirazları açıklanan nedenle yerindedir.
    Dava konusu 5465 ada 26 ile 2783 parsel bakımından ise edinilme tarihleri itibarıyla taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğundan davacının isteği katılma alacağı niteliğindedir. Bu durumda mahkemece taşınmazların tasfiye tarihi (karar tarihine en yakın tarih) itibarıyla sürüm değerlerinin belirlenmesi ve dosya kapsamına göre taşınmazlarla ilgili herhangi bir borç bulunmadığı anlaşıldığına göre belirlenecek bu miktarlar TMK"nun 231.maddesine göre artık değer kabul edilerek davacının TMK"nun 236.maddesi gereği bu değerin yarısı oranında katılma alacağı bulunduğunun dikkate alınması gerekir. Mahkemece davacının talebinin katılma alacağı olduğu gözden kaçırılarak bu taşınmazlar bakımından tasfiye tarihi(karar tarihine en yakın tarih) itibarıyla belirlenecek sürüm değerleri yerine dava tarihi olarak kabul edilen 4.3.2009 tarihi itibarıyla belirlenen sürüm değerlerinin dikkate alınmış olması da doğru olmamıştır. Her ne kadar karar tarihine en yakın tarihe göre belirlenecek değerin 4.3.2009 tarihi itibarıyla belirlenen değerden fazla olabileceği ve bu durumda bulunacak katılma alacağının mahkemece hükmedilen alacak miktarından fazla olacağı, temyiz edenin davalı vekili olması sebebiyle davalı aleyhine bozma yapılamayacağı düşünülebilirse de mahkeme hükmünde kabul edilen dava konusu taşınmazlarla ilgili ayrı ayrı ne miktarda alacağa hükmedildiği belli olmadığından bozma sevk edilmiştir. Mahkemece bozma sonunda belirlenecek taşınmazların sürüm değerlerine göre bulunacak katılma alacağına hükmedilirken aleyhe bozma yasağı sebebiyle davalının kazanılmış haklarına da riayet edilmesi gerekmektedir. Bu sebeple davalının temyiz itirazları kazanılmış hakları da gözönünde bulundurularak 5465 ada 26 ile 2783 parseller bakımından da yerinde görülmüştür.
    Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve kanuna uygun görülmeyen hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 825 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine ve 18.40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 20.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi