Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/12101
Karar No: 2019/4948
Karar Tarihi: 13.05.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/12101 Esas 2019/4948 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/12101 E.  ,  2019/4948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin ve davalı vekilinin başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiş bu kez de hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    K A R A R

    Davacı ... vekili, Reşatbey 1427 ada 18 parselde kayıtlı 14 nolu bağımsız bölüm üzerinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yarı hissesi olan 65.000 TL katkı payının, Tufanbeyli 101 ada 60 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 35.000 TL katkı payının davalıdan tahsilini talep etmiş, 01.02.2016 havale tarihli ıslah dilekçesiyle, hükmedilecek alacağa dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, Reşatbey’deki taşınmazın, davalının 1986 yılında ailesinin yardımı ve kendi birikimi ile yaptırmış olduğu evin satışından gelen para ile 1998 yılında edinildiğini,davacının katkısı olmadığını, Tufanbeyli’deki taşınmazın ise davalıya miras yoluyla intikal ettiğini, davacının katkı payı alacağı hakkı bulunmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 14 numaralı bağımsız bölüm için 53.498.085 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline, 60 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi üzerine, hükme karşı davacı vekili ve davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından, davacının istinaf başvurusunun faiz talebi dışında kalan kısmının esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, Reşatbey’deki taşınmaz yönünden 10.699,00 TL katkı payı alacağının ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, Tufanbeyli’deki taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.
    01.01.2002 tarihinden önce 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi"nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM mad.170). TKM"de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu"nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanun"un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK mad.544, TBK mad.646).
    Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM mad.186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM mad.189). Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir.
    Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtayın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.
    Bu açıklamalar doğrultusunda; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olmasına rağmen, bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup öğrenilerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı belirlenmelidir. Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 Sayılı TKM"nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır.
    Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Tasfiyeye konu birden fazla malın bulunması durumunda, her biri için aynı yöntem uygulanır.
    Somut olaya gelince; eşler, 16.07.1985 tarihinde evlenmiş, 26.11.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK"nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu 14 numaralı bağımsız bölüm, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.10.1999 tarihinde satın alınarak, 60 parselde kayıtlı taşınmaz ise 09.01.2003 tarihinde tesis kadastrosu yoluyla, davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı kadın kardeşlerinin maddi yardımı ve el işi yaparak elde ettiği gelirle katkıda bulunulduğunu iddia etmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad.179).
    Mahkemece; davacının vasıfsız işçi statüsünde düzensiz çalışmaları olduğu, tarım ürünleri, ev yemekleri ve el işleri satmak suretiyle sigortasız çalışmaları bulunduğu, ayrıca yurt dışında yaşayan kardeşlerinden net miktarı saptanamayacak şekilde maddi yardım aldığı, davalının ise 1985 yılından itibaren 2005 yılında emekli olana kadar memur olarak çalıştığı, bu nedenle hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ile TKM"nin 152. maddesi gereği erkeğin bakım yükümlülüğü dikkate alınarak kadının Reşatbey’deki taşınmaza %50 katkısı olduğu, bu nedenle taşınmazın dava tarihindeki değerinin %50’si olan 53.498,085 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş, Tufanbeyli’deki taşınmazın ise mirasen davalıya intikal ettiği, üzerindeki evin ise 1995 yılında inşaa edildiği, davacının inşaata katkısı bulunmadığı gerekçesiyle bu taşınmaza yönelik dava reddedilmiş, taraf vekillerinin istinaf başvurusu neticesi ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından,Tufanbeyli’deki taşınmazın arsasının miras yoluyla intikal ettiği, üzerindeki evin 1995 yılında yapıldığı, davacının bu taşınmaz yönünden katkı talebinin reddine ilişkin mahkemenin kararının doğru olduğu, Reşatbey’deki taşınmazın edinilmesine davacı kadının geçiçi işlerde çalışmak suretiyle katkıda bulunduğu, katkı oranının %10 olarak takdir edilmesinin hak ve nesafete uygun olacağı, bu nedenle Mahkemece hükmedilen katkı oranının kaldırılarak, taşınmazın dava tarihindeki değerinin %10’u olan 10.699,00 TL katkı alacağının ıslah tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmişse de, verilen karar dosya kapsamıyla örtüşmemektedir. Reşatbey’deki taşınmaz, davalı tarafından 01.10.1999 tarihinde satış yoluyla, Tufanbeyli’deki taşınmaz ise 09.01.2003 tarihinde tesis kadastrosu yoluyla davalı adına tescil edilmiştir. Tufanbeyli’de bulunan taşınmaza ilişkin dayanak 31.07.2001 tarihli köy senedine göre, davalının da aralarında bulunduğu mirasçılar arasında yapılan taksimle davaya konu taşınmazın davalıya bırakıldığı ve bu taşınmazın üzerinde bir evin bulunduğu anlaşıldığına göre, davalının, bu evin zemininin babasından kaldığı, üzerindeki evi ise 1995 yılında yaptırdığına yönelik savunması, 31.07.2001 tarihli köy senedi ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde Tufanbeyli’deki taşınmaz üzerine inşa edilen evin 01.01.2002 tarihinden önce inşa edildiğinin sabit olduğu, mahkeme ve istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesinin Tufanbeyli’deki taşınmazın zemininin davalının kişisel malı olduğunun kabulü doğru ise de, bu taşınmaz üzerine inşa edilen ev için katkı payı alacağı hesabı yapılmaması, 1999 yılında edinilen diğer dava konusu taşınmaza yönelik katkı payı alacağı hesabı yapılması çelişkili olup, doğru görülmemiştir. Dosya kapsamında, davacının evlilik birliği içinde düzensiz, davalının düzenli olarak çalışmalarının bulunduğu anlaşıldığına göre, davacının dava konusu Tufanbeyli’deki taşınmaz üzerindeki ev ve Reşatbey’deki taşınmaz üzerinde katkı payı alacağı hakkı olmakla birlikte, hayatın olağan akışı gereği davacının katkısının davalının katkısından daha az olduğu, bu nedenle mahkemenin belirlediği %50 katkı oranı yerinde olmadığı gibi, Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin belirlediği %10 katkı oranı da az olduğundan, 6098 sayılı TBK’nin 50 ve 51. maddeleri ile TKM’nin 152. maddesi gereği katkı oranı hakkaniyete uygun olarak takdir edilip belirlenerek katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin 373/2. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 13.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi