2. Hukuk Dairesi 2014/16786 E. , 2014/17453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesi
TARİHİ :30.05.2013
NUMARASI :Esas no:2011/592 Karar no:2013/330
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.05.2014 günü temyiz eden davalı B.. T.. vekili Av. .. ve karşı taraf ölü davacı O. R. T. mirasçıları F. T. ve K. T. vekilleri Av. .... ile Av. .. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı koca Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasını açtıktan sonra yargılamanın devamı sırasında ölmüş, davacı kocanın mirasçıları davaya kusur belirlemesi yönünden (TMK.md. 181/2) devam etmişlerdir. Yapılan yargılama sonucunda; evliliğin ölümle sona ermesi nedeniyle boşanma yönünden davanın konusu kalmadığından, karar verilmesine yer olmadığına , davalı kadının kusurlu bulunduğunun belirlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından kusura ilişkin tespit yönünden temyiz edilmiştir. Davalı kadın tarafından gösterilen tanıklar kesin süre içinde bildirilmediği gerekçesi ile dinlenilmeden karar verilmiştir.
Dava 7.9.2011 tarihinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yürürlükte olduğu zamanda açılmıştır. Davalı vekiline 24.11.2011 tarihli oturumda, ikinci cevap dilekçesi ile karşı delillerini ibraz etmesi için iki haftalık kesin süre verilmesine ve kesin süre içinde ibraz edildiğinde ve masrafı verildiğinde bir suretinin davacı vekiline tebliğ edilmesi hususlarında karar verildiği görülmektedir. Davalı vekili iki haftalık süre içinde 8.12.2011 günü ikinci cevap dilekçesini sunmuş, deliller kısmında bir kısım dosya numaraları bildirmiş ve altı adet tanık dinleteceklerini, tanıkların isim ve adreslerini bilahare bildireceklerini beyan etmişlerdir. Duruşmanın bırakıldığı 31.1.2012 tarihinden önce 26.1.2011 günü de altı adet tanığın isim ve adresleri dosyaya ibraz edilmiştir. Bu sırada celse arasında 12.12.2011 tarihinde davacı koca ölmüş, 20.1.2012 tarihinde davacı mirasçıları davacı kocayı temsil eden aynı vekile vekaletname vermişler ve 31.1.2012 tarihli duruşmaya davacı koca mirasçılarını temsilen vekilleri katılarak, kusur belirlemesine yönelik olarak davaya devam edeceklerini bildirmişlerdir. Kesin mehil verilmesindeki öncelikli amaç davanın gereksiz yere uzamasına sebebiyet verilmemesidir. Delillerin sunulmasına ilişkin ara kararda , davalı tanıklarının dinlenilmelerine ve tanıkların dinlenilmeleriyle ilgili masraflara yer verilmediği gibi , bir sonraki celse nihai karar verilmeyip, yargılamaya devam edilerek dokuz oturum sonra karar verilmiştir.
Davalı vekili kendisine verilen kesin mehilden sonraki ilk duruşmaya kadar delil bildirilmesi ile ilgili ara karar gereğini yerine getirmiş ve yargılamanın gereksiz yere uzamasına da sebebiyet vermemiştir. Kaldı ki bu arada davacı koca ölmüş, mirasçıları davaya katılmışlardır. Hal böyle olunca davalı tarafından gösterilen tanıkların usulünce dinlenilip, tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, davalının savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde , tanıkları dinlenmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMAS1NA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davacı mirasçılardan alınıp Bilgin"e verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.09.2014 (Pzt.)