16. Hukuk Dairesi 2014/970 E. , 2014/787 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SİVAS 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2013
NUMARASI : 2012/814-2013/34
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu D.. Köyü çalışma alanında bulunan 147 ada 167 parsel sayılı 2056561,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla H.. H.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı B.. Y.., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın 15.000 metrekarelik bölümünün tapusunun iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 147 ada 167 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1814,44 m2, (B) harfi ile gösterilen 513 m2, (C) harfi ile gösterilen 853 m2, (D) harfi ile gösterilen 1263,50 m2 ve (E) harfi ile gösterilen 516 m2 yüzölçümündeki bölümlerinin dava konusu taşınmazdan ifrazı ve davalı H.. H.. adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 147 ada 167 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer alan ve fen bilirkişisi raporunda (A), (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin özel mülkiyete konu tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın niteliğinin tespiti açısından alınan ziraat bilirkişi raporu soyut içerikli olup, yeterli ayrıntıyı içermemektedir. Ayrıca aynı mevkiye ilişkin aynı mahkemenin 2012/1734 Esas sayılı dosyasında dava konusu olan yerler ile işbu dava dosyasına konu olan çekişmeli taşınmazların aynı yer olup olmadığı hususu fen bilirkişisince haritaları çakıştırılmak suretiyle denetlenmemiş, her iki dava dosyasındaki ziraat bilirkişisi raporları arasındaki farklılıklar üzerinde durulmamıştır. O halde doğru sonuca varılabilmesi için; dava konusu yere ilişkin kadastral pafta örneği, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar), 1/5000 ölçekli Standart Topoğrafik Fotogrametrik harita ile kadastro tespit gününden geriye doğru yaklaşık 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin steoroskopik hava fotoğrafları ve varsa en eski uydu fotoğrafları temin edilmeli; bundan sonra jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişi ve üç kişilik ziraat bilirkişisi kurulu, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Uzman harita mühendisi bilirkişiden getirtilen hava fotoğraflarını yöntemince inceleyerek her bir fotoğrafta taşınmazın niteliğinin nasıl göründüğünü açıklaması istenmeli, ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki durumu, niteliği, imar-ihya edilmişse hangi tarihte tamamlandığı, komşu ve çevre taşınmazlarla kıyaslanması ve bitki örtüsü gibi hususlarda ayrıntılı rapor düzenlenmeleri istenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekşimeli taşınmazın davaya konu bölümlerinin öncesi, intikalleri ve kullanıcı durumu ile süreleri konusunda olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Ayrıca fen bilirkişisinden 2012/1734 Esas sayılı dava dosyasında çekişmeli taşınmazlar ile bu dosyadaki taşınmaz bölümlerinin aynı olup olmadığı, hususunda haritalar çakıştırılmak suretiyle rapor alınmalı; aynı yere ilişkin olması halinde davaların birleştirilmesi gerektiği düşünülmelidir. Ondan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı H.. H.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.