Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlu, takibe konu çek bedellerinin takip öncesinde ödendiğinden bahisle takibin iptali isteminde bulunmuş, bir kısım ödeme belgeleri ibraz etmiştir.
Alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, borçlunun sunduğu ödeme belgeleri ve ödemeler kabul edilmiş, ancak takipte borçlunun ödemesi gereken eksik takip alacağı ve harçlar bulunduğundan bahisle davanın reddi talebinde bulunulmuştur.
Mahkemece, borçlunun sunduğu ve alacaklı tarafça da kabul edilen ödeme belgeleri esas alınarak takip konusu çek bedellerinin tamamının ödenip ödenmediği araştırılıp ödenen bu tutar üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, takip konusu asıl alacağın tamamı üzerinden inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, İİK.nun 169/a-6.maddesi hükmü gereğince kötüniyetli veya ağır kusurlu bulunduğu takdirde, alacaklının %20"den aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı öngörüldüğünden %20"nin üzerinde tazminat takdirinin gerekçesi karar yerinde açıklanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.  
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.