8. Hukuk Dairesi 2011/308 E. , 2011/4463 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi
... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair...1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 24.06.2010 gün ve 191/266 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya inclendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen ve davalı adına trafikte kayıtlı bulunan 38 LL 972 plakalı araç ile bir bankada davalı adına açılan bir hesapta bulunan paradan davalı tarafından çekilen 8.000 dolar ve 3.000 euro mevduat miktarından fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000 TL’nin boşanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın bir yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmesinden sonra açıldığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 07.11.1997 tarihinde evlenmiş, boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 12.12.2002 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur (TMK.nun 225/2). MK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır.Taraflar arasında sözleşmeyle başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (MK.nun 170.m) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler.
Dava konusu 38 LL 972 plakalı araç 13.09.2000 tarihinde satın alma yoluyla trafikte davalı adına tescil edilmiştir. ... Şubesinin mahkemeye hitaben yazdığı karşılık yazılara göre, davalı adına kayıtlı bulunan hesaplardaki mevduatların 04.09.2000 tarihinde davalı tarafından çekilerek bu hesapların kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından katkının yapıldığı ve aracın satın alındığı 13.09.2000 ve davalı adına kayıtlı bulunan banka hesaplarındaki mevduatların çekildiği 04.09.2000 tarihleri itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170.maddesi uyarınca “mal ayrılığı”rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu araç ve mevduatın edinildiğinin ileri sürüldüğü tarihe göre, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır.
Bu durumda 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 178. maddesinde düzenlenen dava zamanaşımına ilişkin düzenleme eldeki davaya uygulanamaz. Bu madde; 4721 sayılı TMK. nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde, edinilmiş mallara katılma alacağına ilişkin olarak açılan davalar hakkında uygulanır. 743 sayılı Türk Medeni Kanununda; mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen mallar için açılan katkı payı alacağı davalarında uygulanacak bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ne var ki; aynı Kanunun 5. maddesinde; “Bu Kanun ve Borçlar Kanununun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır” denilmektedir. Borçlar Kanununun 125. maddesinde ise, “ Bu kanunda başka suretle hüküm mevcut olmadığı taktirde her dava on senelik zamanaşımına tabidir” hükmüne yer verilmiştir.
O halde somut olayda, 743 sayılı MK.nun 5. maddesi yoluyla B.K.nun 125. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Anılan maddede yer alan “her dava” “bütün alacaklar” anlamında kullanılmıştır. Öte yandan Borçlar Kanununun 132/3.bendi uyarınca “nikah (evlilik) devam ettiği sürece eşler arasında zamanaşımı işlemediğinden” zamanaşımının başlangıcı; boşanma kararının kesinleştiği tarih (12.12.2002 ) olarak kabul edilmelidir. Bu tarihten davanın açıldığı 28.01.2005 tarihine kadar B.K.nun 125. maddesinde açıklanan 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmemiştir. Öyle ise mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde tüm taraf delillerinin toplanması ve uyuşmazlığın esası bakımından karar verilmesi gerekirken, dava konusu araç ve mevduatın edinildiğinin ileri sürüldüğü tarih itibariyle uyuşmazlığın 1.1.2002 tarihinden önceye ilişkin olduğu gözden kaçırılarak yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.