Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12285
Karar No: 2013/7831
Karar Tarihi: 28.03.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/12285 Esas 2013/7831 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2012/12285 E.  ,  2013/7831 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıya ait ... ve Emsali Sanatkarlar Toplu İşyeri Yapı Kooperatifindeki dükkan hissesini satın aldığını, satış bedeli olan 133.000TL’yi davalıya ödediğini, kooperatif pay defterine üye olarak kaydının yapıldığını, kooperatife 2.425TL aidat bedeli ödediğini ve işyerinin kullanıma hazır hale getirilmesi için 15.000TL zaruri masraf yaptığını, açılan tasarrufun iptali davası sonucu bu hisse üzerine haciz konulduğunu, hacze konu borç ile ilgisinin olmadığını, satış esnasında bu durumun kendisine bildirilmediğini, mağdur edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla satışın münfesih olduğunun tespiti ile satış bedeli olarak ödediği 133.000 TL, kooperatife aidat ve masraf olarak ödediği 2.425TL, dükkana yaptığı zaruri masraf bedeli 15.000TL olmak üzere toplam 150.425TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, hacze konu takip dosyasının alacaklısı ve borçlularının dava dışı kişiler olduklarını, tasarrufun iptali davası neticesinde verilen kabul kararının tarafları yönünden sonuç doğurduğunu, verilen kararın etkisinin icra müdürlüğünün işlemi ile genişletildiğini, usul ve yasaya aykırı olan bu işlemin İcra Mahkemesine yapılacak şikayet yoluyla kaldırılabileceğini, işbu davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın hacizden ari bir şekilde davalıya ve sonra da davacıya intikal ettiği,davalının hissenin edinimi sırasında hacizlerden haberi olmadığı gibi hissenin davacıya satışı sırasında hacizlerle ilgili davacıya karşı sorumluluğunu gerektirecek bir bilgisi bulunmadığı,gerek tarafların takip dosyası ve takip konusu borçla ilgilerinin bulunmaması gerekse tasarrufun iptali davasının sadece alacaklı ... ile ... ve ... arasında sonuç doğurması sebebiyle taşınmazın satışını gerektirecek hukuken geçerli bir sebep olmadığı,davalının kusurunun bulunmadığı,davalıya rücu şartı oluşmadığı,dava tarihi itibariyle davacının dükkanın maliki olduğu,icra müdürlüğünün usul ve yasaya aykırı işlemi sebebiyle BK md. 189 anlamında zapttan ve davalı tarafın zapta karşı tekeffül borcundan ve davacı tarafın rücuen alacak hakkından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Borçlar Kanununun 192. maddesinde, satılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, satılanın tamamen zaptı halinde alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle, ödemiş olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir. Satım bozulduğuna göre, satıcının mal varlığında satım bedeli nedensiz kalır. Bu itibarla satış bedelinin alıcıya her halde geri verilmesi gerekecektir. Alıcının, satıcıdan isteyebileceği zarar ise, "menfi zarar"dır. (Örneğin, alıcının, satım sözleşmesinin kuruluşu ve ifası için yaptığı ve artık kendisi için tamamen boşa gitmiş sayılan giderler. Borçlar Kanunu madde 192/4) Hemen belirtilmelidir ki, alıcının, satılanın tamamen zaptı halinde satıcıya karşı ileri sürebileceği bu istemlerin kabul edilebilmesi için, satıcının kusurlu olup olmaması, sonuca etkili değildir. Zira satıcının bu konudaki sorumluluğu, kusursuz sorumluluktur. Bununla beraber satıcı, menfi zarar dışında, hiç bir kusurun kendisine yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alıcının, satılanın zaptı yüzünden uğradığı diğer her türlü zararlarını da ödemekle yükümlüdür. (Borçlar Kanunu madde 192/son fıkra).
    Somut olayda, davacının 15.4.2008 tarihinde davalıdan satın aldığı kooperatif hissesine haciz konulup icraen satıldığı, hacze dayanak yapılan takip ve tasarrufun iptali dava dosyasında davacının taraf olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davacının olayda kusurundan söz edilemez.Az yukarda açıklanan ilkeler doğrultusunda zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir.Öyle olunca mahkemece, yukarda açıklanan ilkeler doğrultusunda taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davalının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi