Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/26636
Karar No: 2015/30152
Karar Tarihi: 27.10.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/26636 Esas 2015/30152 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/26636 E.  ,  2015/30152 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, ücret alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davacının 01/04/2010 tarihinde davalı işverenlikte çalışmaya başladığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ücret ve fazla mesai ücreti alacaklarını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının 10/07/2010 tarihinde davalı işverenlikte çalışmaya başladığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Dairemizin 2012/843 Esas sayılı bozma ilâmına uyulduğu, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada davacı asılın Mahkeme’de alınan beyanında, formdaki imzanın kendisine ait olduğu ancak evrakların kendilerine boş olarak imzalatıldığını beyan ettiği, ... kayıtları incelendiğinde, davacının 01.07.2010-08.09.2010 tarihler arasında davalı işyerinde sigortalı olduğunun tespit edildiği, iş başvuru formunun 01.07.2010, özlük doyasında yer alan sağlık raporunun 29.06.2010, adli sicil kaydının 29.06.2010, labaratuvar sonuçlarının 29.06.2010 tarihli olduğu, işe giriş bildirgesinin ise 10.07.2010 tarihli olduğu, davalı işverenlik tarafından düzenlenen fesih bildiriminde davacının işe girişinin 01.04.2010 olduğunun belirtildiği, ancak davalı işverenliğin tarihin sehven yazıldığını savunduğu, davacı tanıklarınin, davacının 01.04.2010 tarihinde çalışmaya başladığını beyan ettikleri, davalı tanığı ...’in ise davalı işyerinde 26.04.2010-01.12.2010 tarihleri arasında insan kaynakları sorumlusu olarak çalıştığını, işe başladığında davacının davalı işyerinde aşçı olarak çalıştığını beyan ettiği, davalı işyerinde insan kaynakları sorumlusu olarak çalışan davalı tanığı ..."in ...İş mahkemesi 2011/17 Talimat sayılı dosyasından alınan beyanları, dosya içerisine sunulan 01/04/2010 tarihli fesih bildirim yazısı, 10.09.2014 tarihli duruşmada alınan davacı asılın beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının, davalı iş yerinde 01/04/2010 tarihinde çalışmaya başladığının kabul edildiği, davalı vekili tarafından davalı tanığı ..."in beyanına ilişkin dosyaya sunulan ... İş Mahkemesi’nin 2011/30 talimat sayılı dosya duruşma zaptının nasıl temin edildiğinin anlaşılamadığı, çünkü Mahkeme’nin talimat müzekkeresi gereği davalı tanığının .... İş mahkemesi 2011/17 Talimat sayılı dosyasından dinlendiğini, beyanına ilişkin duruşma zaptı aslının da dosya içinde bulunduğu, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan duruşma zaptının nereden ve nasıl temin edildiğinin anlaşılamadığı, Uyap ortamına bakıldığında da davalı vekili tarafından dosyaya sunulan fotokopi duruşma zaptında belirtilen talimat dosya numarasının olmadığı gerekçesi ile 2010 yılının Nisan, Mayıs, Haziran ve Eylül ayı ücret alacakları talebinin kabulüne, fazla mesai ücreti talebinin ise reddine karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Somut olayda, davacı 01.04.2010 tarihinde çalışmaya başladığını iddia ederek 2010 yılının Nisan, Mayıs, Haziran ve Eylül ayı ücret alacaklarını istemiştir. Davalı ise davacının 10.07.2010 tarihinde çalışmaya başladığını savunmuştur.
    Dairemizin 2012/843 Esas sayılı ilk bozma ilâmında; “Mahkeme karar gerekçesinde davacının 01.04.2010 tarihinde çalışmaya başladığına ilişkin bir tespit var ise de bu kabulün gerekçelendirilmediği anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre ise davacının işe giriş tarihinin 01.04.2010 olduğu kabul edilmiş ise de dosyada mevcut iş başvuru formunda davacının 01.07.2010 tarihinde iş başvurusunda bulunduğu ve bu belgenin davacının imzasını taşıdığı görülmüştür. Mahkemece belge aslı davalı işverenden getirtilip içeriği ve imza konusunda davacı asıl bizzat dinlenip elde edilecek neticeye göre davacının ücret alacağının olup olmadığına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.” gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuştur.
    Mahkeme tarafından bozma ilâmı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davacının 01/04/2010 tarihinde işe başladığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
    Dairemizce dosya üzerinde yapılan incelemede;
    Davacı vekili Dairemizin bozma ilâmı üzerine, iş isteme formu hakkında “işe başlama formunun davacıya boş imzalatıldığı, sonradan işveren tarafından doldurulduğunu, davacının 01/04/2010 tarihinde işe başladığını belirten davalı yazısı bulunduğunu” belirtmiştir. Davacı asıl da Dairemizin bozma ilâmı üzerine “imzanın kendisine ait olduğunu, ancak, kendilerine bu evrakların boş imzalatıldığını“ beyan etmiştir.
    Davacının işe giriş bildirgesinde giriş tarihinin 10/07/2010 olarak belirtildiği, davacının imzası olmadığı, hizmet dökümünde de giriş tarihinin 10/07/2010 olarak belirtildiği, Dairemizin ilk bozma ilâmından önce de dosya kapsamında mevcut bulunan davalının fesih yazısında davacının 01/04/2010 tarihinde işe girdiğinin belirtildiği, davalı vekilinin, davacıya yazılan fesih yazısının davacı şahidi .... için düzenlenen fesih yazısı üzerinden düzenlendiğini, bu esnada işe giriş tarihinin değiştirilmesinin unutulduğunu savunduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkeme gerekçesinde her ne kadar davalı şahidi ...’nun beyanına atıf yapılmış ise de; .... için yazılan talimat ekine davacı şahidi ....’un dava dilekçesinin ve yine .....’un dosyası için verildiği anlaşılan cevap dilekçesinin eklendiği görülmüştür.
    Davalı vekili, davacıya yazılan fesih yazısının davacı şahidi ..... için düzenlenen fesih yazısı üzerinden düzenlendiğini, bu esnada işe giriş tarihinin değiştirilmesinin unutulduğunu belirterek davalı vekili dolaylı olarak ..... için giriş tarihinin fesih yazısında 01/04/2010 olarak belirtildiğini beyan etmiştir. Davalı şahidi ....’nun talimatla alınan beyanı da ..... için davalı tarafından kastedilen 01/04/2010 şeklindeki işe başlama tarihini doğrular niteliktedir. Davalı şahidi ....; davacı şahidi .....’nın dosyası olan 2010/428 Esas sayılı dosyadan yazılı talimat ifadesinde ise davacının 2010 yılı Temmuz ayında çalışmaya başladığını beyan etmiştir.
    Yukarda davalı şahidi .... için yazılan talimatlar hakkındaki açıklamalar ışığında, hem davacının hem de davacı şahidi ....’un davalıya karşı dava açtıkları, davacı ve şahidi Tolga’nın davaları için yazılan ve şahit ifadesi isteyen talimatların karıştırılarak gönderilmiş olabileceği, bir başka değişle, davalı şahidi .... için gönderilen talimat ekine diğer davacının dosyasından dava dilekçesi ve davaya cevap dilekçesi eklenmesi sonucunda ....’nun ifadesinin diğer davacı için alınmış olabileceği kanaati uyanmaktadır.
    Davacı şahitleri, her ne kadar davacının iddiasını desteklemekte iseler de, bu şahitlerden birisi davalı ile davası olan ...., diğeri ise ....’nın kardeşi olup, davalı davacı şahitleri arasında bu nedenle menfaat çatışması olduğundan, sair somut deliller ile desteklenmemesi halinde ifadelerinin hükme esas alınması mümkün değildir.
    Açıklanan nedenler ile, davacı şahidi .....’nın davalıya karşı açtığı dava dosyası getirtilerek, davalı şahidi ...’nun ifadesi açısından yukarda açıklandığı şekilde veya buna benzer bir şekilde, hakkında ifade alınan davacının kişiliğinde hata olup olmadığı tespit edilmelidir. Bu incelemeden sonra, davalı şahidi ...’nun yeniden şahit sıfatı ile ifadesi alınmalı, talimat ve ekleri doğru şekilde yazılıp eklenmeli, davacının isminin talimat duruşma zaptına açıkça yazılması ve davalı şahidi ....’ya talimat duruşmasında açıkça belirtilmesi talimata yazılarak ......’nun yeniden ifadesi alınmalıdır. .....’ya ifadesi alınır iken, yukarda açıklanan şekilde bir karışıklık olup olmadığı da açıkça sorulmalıdır. Bu şekilde davalı şahidi .....’ya, davacı ...’ın işe başlama tarihi yeniden açıklatılmalıdır. Eldeki dosyanın nev’i şahsına münhasır açıklanan durumu nedeni ile ....’ya sorulacak sorular talimat yazısına açıkça, kargaşaya sebebiyet vermeyecek şekilde Mahkeme tarafından yazılmalıdır.
    İş isteme formunun imza haricindeki kısımlarının davacının eli ürünü olup olmadığı gerekirse uzman bilirkişi tarafından incelenmelidir.
    Her ne kadar davacının 2010 yılı Eylül ayı ücreti olarak 400,32 TL.’nın hüküm altına alınması yerinde ise de, davacının işe başlama tarihi ve dolayısı ile 2010 yılı Nisan, Mayıs, Haziran aylarına ilişkin ücret alacağı açısından, yukardaki araştırmalar yapılıp sonuçları ve tüm dosya kapsamı bir bütünlük içinde yeniden irdelenmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.
    3-Dava tarihinin 27/09/2010 olmasına rağmen gerekçeli kararda 25/04/2014 olarak yazılması hatalıdır.
    4-Davalının ünvanının “......” olarak değişmesine ve 05/01/2015 tarihli duruşma zaptında “....” şeklindeki davalı sıfatının kaldırılarak “.....”nin davalı olarak kabul edilmesine ragmen gerekçeli karar başlığında davalı Şirket’in eski ünvanının yazılmasıda hatalıdır.
    F)Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi