20. Hukuk Dairesi 2013/1585 E. , 2013/2784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... Köyü 112 ada 9 parsel sayılı 9356,24 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Kanun gereğince davalı Hazine adına tarla vasfıyla tesbit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının yararlarına oluştuğu iddiasıyla tespitin iptali ve dedesi .... Canlı mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu parselin kadastro tesbitinin iptali ve taşınmazın tamamı muris....mirasçıları adına toplam 8 pay kabul edilerek; 2 payın...."dan olma 1968 doğumlu ...adına, 3 payın ...."den olma 1989 doğumlu .... adına, 3 payın ..."den olma 1993 doğumlu.... adına, hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm Davalı Hazine ve Davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırılması yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, zilyetlikle taşınmaz edinme koşuları yöntemince araştırılmadığı gibi ziraat bilirkişisi raporu da taşınmaz üzerindeki zilyetliği ve imar - ihyayı belirlemeye yeterli değildir. Eksik araştırma ve inceleme ile bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle;
Yeniden yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı konusunda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri tutanak içeriği ile çeliştiği takdirde 3402 sayılı Kanunun 30/1. maddesi gereğince tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de ilgili tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun
03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de, davacı gerçek kişi dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın ..."den olma 1895 doğumlu ..."dan kaldığı iddiasıyla dava açtığı halde, mahkeme hükmünd....ı mirasçılarına sicil oluşturulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı Hazine ve davacı ..."nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.