Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5908 Esas 2013/7816 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıdan satın ve teslim aldığı domates fidelerinin hastalıklı çıkması nedeniyle zarara uğradığını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 11.000 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tarafından temyizi üzerine yapılan 13.6.2012 tarihli ve 2012/10382-15487 esas ve karar numaralı bozma ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş davalı tarafça temyiz talebinde bulunulmuştur.
Davacının davalıdan satın ve teslim aldığı domates fidelerinin gövde nekrozu hastalığı nedeniyle kuruyarak % 80 verim kaybına sebep olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin kararın davalının temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesinde dairenin 13.6.2012 tarihli ve 2012/10382-15487 esas ve karar sayılı bozma ilamı ile sair temyiz itirazlarının reddine, dosyada alınan rapor ile tesbit bilirkişinin raporu arasında çelişki bulunduğu, mahkemece resen yapılan hesaplamada da hesap hataları bulunduğu belirtilerek gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak çelişki ve hataların giderilmesi gerektiği belirtilerek davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulduğunun belirtilmesi temyiz eden tarafları yararına kazanılmış hak oluşturur. Dosya içinde yer alan tesbit bilirkişi raporu ile dosyada alınan bilirkişi raporunda farklı hesaplama yöntemleri kullanılarak farklı tazminat rakamlarına ulaşılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu belirtildikten sonra tesbit bilirkişi ile dosyada alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken, bu yapılmaksızın başka bir dosyanın bilirkişi raporu esas alınarak bu dosyaya uyarlanmak suretiyle yapılan hesaplamaya göre hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.