5. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5111 Karar No: 2019/1343 Karar Tarihi: 05.02.2019
Görevi kötüye kullanma 3 kez - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/5111 Esas 2019/1343 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/5111 E. , 2019/1343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma (3 kez) HÜKÜM : Zincirleme görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesinin, yargılaması yapılan ve iddianamede kanuni unsurları gösterilen suçun temas ettiği kanun maddelerinden başkasıyla mahkumiyet durumunda veya cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbiri uygulanmasını gerektiren nedenlerin ilk defa duruşma sırasında ortaya çıkması hâllerinde savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesi uyarınca, sanığın ek savunmasını yapabilmesi için bir takım usullere uyulması yükümlülüğünü getiren özel bir düzenleme olduğu, savunma hakkının sınırlandırıldığından söz edilebilmesi için savunmanın hükmü etkileyecek nitelik taşıması ve yargılaması yapılan fiile ilişkin olması gerektiği, dosya kapsamına göre; 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesinde öngörüldüğü biçimde suçun hukuki niteliğinin değişmediği, cezanın artırılmasını gerektiren durumun ilk kez duruşmada ortaya çıkmadığı, hakkında aynı suç tipine ilişkin olarak üç kez cezalandırılması istemli gerçek içtima hükümlerinin uygulanması talep edilen sanık tarafından birden çok suça ilişkin olarak yargılama yapıldığının bilindiği ve TCK"nın 43. maddesinin mahkemece uygulanıp uygulanmayacağı yönünden duruşmanın başından beri savunma yapma imkanına sahip olduğu, 16/02/2017 tarihli celsede zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gereğine işaret eden Yargıtay bozma ilamı ile dosya kapsamındaki tüm belgelerin okunduğu, anılan celsede bozmaya karşı diyecekleri SEGBİS vasıtasıyla sorulan ve duruşmadan bağışık tutulmak isteyen sanığın "..Yargıtayca tarafıma
.../... -2-
okunan bozma ilamına bir diyeceğim yoktur. Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyulsun. Ancak bozma ilamındaki hakkımda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak verilen karara uyulmasın..." şeklindeki beyanına göre zincirleme suç hükümlerine yönelik olarak da savunmada bulunduğu anlaşılmış olmakla, kendisine yeterince savunma imkanı tanınan, temyiz dilekçesinde savunma hakkının ihlal edildiğine ve yeterince savunma yapamadığına dair bir itirazı da bulunmayan sanığın savunma hakkının sınırlandırılmasının söz konusu olmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede iddianamede yer almadığı halde ek savunma hakkı tanınmadan TCK"nın 43. maddesi uyarınca cezasının artırılmasının isabetsiz olduğundan bahisle bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir. Bozmaya uyularak gereği yerine getirilmek, delilleri takdir ve gerekçeleri gösterilmek suretiyle kurulan mahkumiyet hükmü eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 05/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.