20. Hukuk Dairesi 2013/1694 E. , 2013/2773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2004 yılında yapılan genel kadastro sırasında; çekişmeli .... Köyü 105 ada 24 parsel sayılı 6902.42 m2, 101 ada 22 parsel sayılı 17.877,34 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliğinde belgesiz zilyetliğe dayalı olarak, beyanlar hanesinde "3. derece sit alanında kaldığı" şerhi de verilmek suretiyle ... adına tespit edilmiştir. Daha sonra, kadastro komisyonunca tutanak düzenlenip 2863 sayılı Kanunun 11. maddesinde değişiklik yapan 5226 sayılı Kanun nazara alınarak sit alanlarının zilyetlikle kazanılamaması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., kanunî süresi içinde irsen ve taksimen intikal ile kazandıncı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, çekişmeli parsellerin tesbit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 04/12/2006 tarih 2006/5109-7720 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bozma kararında özetle; “Taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanılabilecek yerlerden olup olmadığının belirlenmesi için tarım uzmanı ve orman mühendisi bilirkişilerden rapor alınması, orman, mera, kamu yararına tahsis edilen yerlerden ya da kanunlar gereğince Devlete intikal eden yerlerden olmadığının anlaşılması halinde ve 5226 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı yararına gerçekleştiğinin belirlenmesi halinde bu kanunda yapılan düzenlemede yürürlük tarihinden önce gerçekleşen hakları etkileyecek bir hükme yer verilmediği de nazara alınarak davacının davasının kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilâmına uyulmuş, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, çekişmeli Şar Köyü 105 ada 24 ve 101 ada 22 parsel sayılı taşınmazların davacı gerçek kişi adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmekle Dairece onanmıştır. Bu kez, davalı Hazine tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle; Dairemizin 02/10/2009 tarih 2009/13911-14103 sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin kabulüne ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararında özetle; mahkemece bozmaya uyulmuşsa da, bozma kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; ziraatci bilirkişi ve zilyetlik tanıkları dinlenilmediği gibi, yeni tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları ile standart topografik fotogrometri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritaları uygulanıp bu belgelerde dava konusu parsellerin konumu, niteliği, zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı belirlenmediği gibi, ayrıca; 24 sayılı parsel üzerinde korunması gerekli arkeolojik kültür varlığı bulunduğu halde, taşınmazdaki konumu saptanarak, bu türlü yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu 105 ada 24 ve 101 ada 22
parsellerin davalı Hazine olan tespitinin iptali ile beyanlar hanesinde "3.derece sit alanı içerisindedir” şerhi ile davacı ... adına tapuya tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmış, temyize konu dava nedeniyle kesinleşmemiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 14/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.