Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7966 Esas 2016/4746 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7966
Karar No: 2016/4746
Karar Tarihi: 18.04.2016

Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7966 Esas 2016/4746 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık bir borç karşılığı bedelsiz senedi kullanmıştır. Sanığın, şikayetçiden aldığı 5.000 TL bedelli senedi damadına ciro ettirdiği ve borcun ödenmediği iddiasıyla suçlu bulunmuştur. Ancak sanığın eşi ile ayrı yaşadığı ve borç ödemesinin eşine yapıldığı tarihte eşi ile boşanma davasının devam ettiği savunması karşısında, gerçeğin tespiti için sanığın eşi davet edilerek makbuzun kendisi tarafından imzalanıp imzalanmadığı, parayı alıp almadığı gibi hususların sorulması gerektiği belirtilmiştir.
Kararda sanığın hapisten çevrilme cezasının yanı sıra adli para cezası da öngörülmüştür. Ancak adli para cezasının alt sınırının mutlak surette hapis cezası alt sınırının altında olması gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakla birlikte, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden adli para cezasının alt sınırı 6 gün olarak tayin edilmiştir. Bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 156/1, 62/1, 52/2, 50/1-a maddeleri.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
23. Ceza Dairesi         2015/7966 E.  ,  2016/4746 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 156/1, 62/1, 52/2, 50/1-a maddelerinin uygulanarak sanığın hapisten çevrilme 3.000 TL ve doğrudan verilme 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına

    Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan verilen hapisten çevrili 3.000 TL olarak belirlenen adli para cezasının, temyiz edilebilir olduğu anlaşıldığından cezanın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteğinin reddine dair ek kararının kaldırılmak suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanığın, şikayetçiye verdiği borç karşılığında suça konu 5.000 TL bedelli senedi sanıktan aldığı, şikayetçinin ise borcunu sanığın eşi olan ..."e ödeyerek karşılığında makbuz aldığı, sanığın ise senedi damadına ciro ettiği ve borcun ödenmediği iddiası ile şikayetçi hakkında icra takibi yaparak üzerine atılı suçu işlediği iddia edilen somut olayda;
    Sanığın eşi olan ..."a yapılan ödemeden haberinin olmadığını ve eşine yapıldığı iddia edilen ödeme tarihinde eşi ... ile ayrı yaşamakta olduklarını aralarında boşanma davasının bulunduğunu savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından sanığın eşi ..."ın davet edilerek dosya içerisinde yer alan makbuzun kendisi tarafından imzalanıp imzalanmadığı, şikayetçiden parayı alıp almadığı hususlarının sorulması, makbuz altındaki imzayı red etmesi halinde ise yeterli miktarda yazı imza örneği alınarak imza ve yazının kendisine ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm delillerin sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 6 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.