3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1380 Karar No: 2016/2095 Karar Tarihi: 17.02.2016
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1380 Esas 2016/2095 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen menfi tespit davası sonucunda verilen kararın, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından incelendiği belirtilmiştir. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Kanunu'nun harçtan muafiyetle ilgili maddesi göz önünde bulundurulduğunda, su aboneliğinden kaynaklanan menfi tespit talebinin özel hukuk kapsamında olduğu ve davalının temyiz harçlarından muaf olmadığı vurgulanmıştır. Ayrıca, gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediği için temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın temyiz incelemesine esas olarak Başkanlığa gönderilmesi talep edilmiştir. 2560 sayılı İSKİ Kanunu'nun Ek 5. ve Geçici 10. maddesi ve 21/a. maddesi belirtilmiştir.
3. Hukuk Dairesi 2016/1380 E. , 2016/2095 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davalı kurum, 2560 sayılı İSKİ Kanununun Ek 5. ve Geçici 10. maddesi uyarınca kurulmuş olup, çalışmaları özel hukuk hükümlerine bağlı bulunmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır. Davalı kurum, 2560 sayılı İSKİ Kanununun 21/a. maddesine göre, sadece "Görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetleri" yönünden harçtan muaftır. Temyize konu davanın, su aboneliğinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın özel hukuk hükümleri dahilinde kaldığı gözetildiğinde, temyiz eden davalı kurumun, gerek 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, gerekse de 2560 sayılı İSKİ Kanununun 21/a. maddesine göre, temyiz harçlarından muaf olmadığı ortadadır. Ayrıca somut olayda; gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin dahili davacılar ..., ... ve ..."a Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edilmediği, muhatabın adreste bulunmama sebebinin sorulup, nedeni tebliğ tutanağına yazılıp, beyanda bulunan ilgiliye imzalatılmadığı sadece komşunun isim vermeden imtina ettiğinin yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, hükmü temyiz eden davalı taraftan, temyiz harçlarının alınması için HUMK. nun 434/3.maddesine göre işlem yapılması; ayrıca gerekçeli kararın ve temyiz layihasının dahili davacılar ..., ... ve ..."a usulüne uygun tebliği sağlanarak temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın temyiz incelemesine esas olmak üzere Başkanlığımıza gönderilmesi için mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.