Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/13990 Esas 2013/18046 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13990
Karar No: 2013/18046
Karar Tarihi: 16.12.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/13990 Esas 2013/18046 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/13990 E.  ,  2013/18046 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL

    Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde, temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, ecrimisil, isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden toplanan delillerden; çekişme konusu (eski) 274 (yeni) 11272 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacı ile dava dışı ..."nün paydaş oldukları ve dava dışı başka paydaşların da bulunduğu, davalının taşınmazdaki depoyu dava dışı paydaş ...ile yapılan kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığı anlaşılmaktadır.
    Davacı, davalının taşınmaza depo inşa etmek suretiyle haksız olarak kullandığını ileri sürerek ecrimisil istemiyle eldeki davayı açmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki; 1086 sayılı HUMK’un 74. ve 76. maddeleri hükümlerine paralel düzenlemeler getiren 6100 sayılı HMK’nin 26. ve 31.maddelerine göre, olayları bildirmek ve ileri sürmek taraflara, bu kapsamda nitelemeyi yapmak, belirlenecek hukuki tavsifle ilgili olarak uygulanacak kanun hükümlerini tespit ve tayin etmek, uygulamak hakime aittir.
    Ecrimisil, kötü niyetli ve haksız işgalcinin ödemekle yükümlü olduğu bir tazminat (TMK 995. m.) olduğuna göre, davalının ecrimisilden sorumlu tutulabilmesi için öncelikle hiçbir haklı ve hukuki dayanağı olmadan kötü niyetli olarak taşınmazı kullanması veya kullandırması gerekir.
    818 sayılı Borçlar Kanununun 414. maddesi ve aynı yönde düzenleme getiren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun"un 530. maddelerine göre; iş sahibi kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, iş görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, iş görenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu korumakla yükümlüdür. Bu yasal düzenlemelere göre, taşınmazı kiraya verip kira paralarını tahsil eden kimse, taşınmazda hak sahibi olan ( taşınmaz sahibi) menfaatine değil, kendi menfaatine hareket etmiş bulunması nedeniyle, başkasının işini gören kimsenin, iş sahibinin yerine kendi çıkarına hareket etmesi durumu söz konusudur ki, böyle bir durumda işi görülen kimse ( taşınmaz sahibi ), işi görenden (kiraları tahsil edenden) TBK’nin 530. (BK’nin 414.) maddesi uyarınca iş görenin elde ettiği menfaatlerin kendine verilmesini isteyebilir.
    Öte yandan, İçtihadı Birleştirme Kararları sonuçları itibariyle bağlayıcı olup, vekâletsiz iş görme hükümlerine dayalı alacak davaları 01.10.1958 gün, 1958/15 Esas, 1958/6 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince Türk Borçlar Kanunun 146. ( BK 125.) maddesinde gereğince on yıllık zaman aşımına tabidir.
    Somut olaya gelince,; davaya konu taşınmazın dava dışı paydaşı olan ...tarafından davalıya 01.01.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığı ve davalının taşınmazdaki depoyu anılan kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığından kötü niyetli kabul edilemeyeceği, kaldı ki kiralayanın malik olma zorunluluğunun da bulunmadığı, davacının taleplerini vekaletsiz iş görme hükümlerine göre taşınmazı davalıya kiralayan paydaşa yöneltmesi gerektiği hususlarının göz önüne alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.