MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davalının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu, dava dışı ...’ın sevk ve idaresindeki halk otobüsü ile davacının sevk ve idaresindeki motosikletin çarpışması neticesinde 29/05/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 15.000,00 TL tazminatın davalı ... şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 73.820,63 TL"ye ıslah etmiş, bozma kararı sonrası yapılan yargılama sırasında 29.03.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talebini 145.455,29 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, bozmadan sonra aldırılan maluliyet heyeti raporundaki oranların daha önceki raporla aynı doğrultuda olması ve ilk hüküm yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğduğu gerekçesiyle toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davasının kısmen kabulü ile 73.820,63 TL tazminatın davalı ... şirketine müracaat tarihi olan 28/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal
faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemece verilen ilk hükmün davalı taraf lehine bozulduğu ve davacı tarafın, ilk hükmü temyiz etmediği ve bozma ilamının kapsamında belirtilen yönler dışında davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğuna, bozma sonrası kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre alınan raporda davacının maluliyet oranının değişmemiş olmasına, zararın artmasını ya da azalmasını gerektiren bir durum bulunmamasına rağmen, mahkemece güncel verilere göre yeniden hesap raporu alınması her ne kadar doğru değil ise de bu hususun temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamasına göre, davacı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 06/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.