Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8432
Karar No: 2016/4745
Karar Tarihi: 18.04.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/8432 Esas 2016/4745 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/8432 E.  ,  2016/4745 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1-TCK"nın 204/1 ve 53. maddelerinin uygulanması ile 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına dair.
    2-TCK"nın 158/1-f-son, 168/2 , 52/2-4 ve 53. maddelerinin uygulanması ile 3 yıl 4 ay hapis ve 28.000.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına

    Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanığın kendisini ...y ismiyle tanıtarak, suça konu sahte çeki katılanlara ciro etmek suretiyle çek bedeli mukabilince haksız menfaat elde ederek üzerine atılı suçları işlediği iddia edilen somut olayda;
    Sanığın savunmasında suça konu çeki kendisinin ciro etmediğini, üzerine atılı suçları işlemediğini iddia etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından öncelikle; sanığın yeteri miktarda yazı imza örneğinin alınarak suça konu çekteki yazı imza örneklerinin bilirkişi marifetiyle karşılaştırılmasının yaptırılması, dosya tanığı olan ..., katılanlar ve sanığın duruşmaya çağrılarak tanık ve katılanlara sanığın teşhisinin yaptırılması aksi halde sanığın yeteri kadar teşhise elverişli fotoğrafının temin edilerek teşhis işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve sahte çekde yer alan keşideci... ile 1. ciranta durumunda bulunan ..."ın açık kimlik bilgilerinin tespitinin yapılarak suça konu çeki kime ne şekilde verdiklerinin sorulmasından sonra toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,

    Kabule göre de;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/06/2013 tarih ve 2012/15-1351 Esas ve 2013/328 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan ve bu kriterler esas alınmadan, özellikle elde edilen yararın miktarı da dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine uygun bir şekilde bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden sanık hakkında, tayin edilen temel cezaların asgari haddin çok üzerinde tayini,
    2-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi