Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/1332 Esas 2014/735 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1332
Karar No: 2014/735
Karar Tarihi: 04.02.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/1332 Esas 2014/735 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/1332 E.  ,  2014/735 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇAMELİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/09/2012
    NUMARASI : 2008/133-2012/187
    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı Ş.. O.., G..Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne 28.01.2008 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün 190 ada 22 parsele, (C) harfi ile gösterilen bölümün 190 ada 23 parsele eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve davalı Köyü Tüzel Kişiliği vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, kadastro tespit çalışmaları sırasında 190 ada 22 ve 23 sayılı parsellerin köy yoluna komşu sınırında zeminde mevcut olan yolun, gerçektekinden daha geniş ölçüldüğü ve davacıya ait taşınmazların bir kısmının yol olarak bırakıldığı gerekçesi ile karar verilmiştir. Ancak, 190 ada 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlara eklenmesine karar verilen ve bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerin doğusunda yer aldığı söylenen çitlerin hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığı üzerinde durulmadığı gibi, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin tespit tarihine kadar çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yılı aşan bir süre devam edip etmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği hususları da araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşifte çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, zaman içinde sınırlarında genişleme olup olmadığı, fen bilirkişisi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerin doğusunda yer aldığı söylenen çitlerin hangi tarihte kim tarafından yapıldığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı ve niza konusu bölümler ile davacıya ait 190 ada 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazların konumlarını gösterip açıklayan rapor ve harita düzenlettirilmeli, davacı adına 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi uyarınca belgesiz araştırması yapılmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazinenin ve davalı Köy Tüzel Kişiliği vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Köy Tüzel Kişiliğine iadesine, 04.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.