16. Hukuk Dairesi 2014/626 E. , 2014/727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : HANAK SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2012
NUMARASI : 2010/179-2012/115
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Ç.. Köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 106 ada 45 parsel sayılı 2.008.816,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfı ile orta malı olarak sınırlandırılmış ve Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı E.. K.. ve müşterekleri, tapu kaydı, miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı ziyetliği nedeni ile çekişmeli taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptal edilerek payları oranında adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerin kayıtlarının iptali ile payları oranında Y.. K.. mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın dayanağı olan 05.11.1976 tarih ve cilt 79 sayfa 99 ve 17 sıra numaralı tapu kaydının 106 ada 45 parsel sayılı taşınmaz içinde (A) harfi ile gösterilen 9766,86 m2 miktarındaki kısım ile yine 106 ada 45 parselin içerisinde kalan krokide (B) harfi ile gösterilen 8801,51 m2 miktarındaki kısımları kapsadığı, dava konusu yerin mera vasfında olmadığı ve davacıların murisi Y.. K.. tarafından yaklaşık 30 sene boyunca aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla ekip biçmek suretiyle kullandıldığı gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, davacı tarafın dayanağı olan ve tescil ilamı ile oluşan 05.11.1976 tarih ve 17 sıra numaralı tapu kaydının mevkii "Biçenek" mevkiisi, dava konusu taşınmazın mevkii ise "T.." mevkii olarak adlandırılmasına rağmen, bu iki yerin aynı yer olup olmadığı üzerinde durulmamış, sözü edilen tapu kaydı tescil ilamı ile oluşup, haritası bulunduğu halde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi gereğince uygulanıp kapsamı haritalarına göre belirlenmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında yeniden komşu köylerde ikamet eden, yaşlı, tarafsız, taşınmazı iyi bilen yerel bilirkişiler, aynı yöntemle gösterilecek taraf tanıkları, teknik bilirkişi ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler yardımı ile davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ve dayanağı haritaları zemine uygulanarak kapsamları haritalarına göre belirlenmelidir. Davacıların davasını tapu kaydına dayanarak açması ve davacı taraf tapusunun dayandığı tescil ilamına Hazine taraf olduğuna göre tapu kaydı kapsamında kalan bölümün davacılar adına tesciline karar verilmeli, temyize konu ve bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerinden tapu kapsamının dışında kalan yer bulunması halinde, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, 106 ada 45 parselin geri kalan bölümlerinin kadim mera olup olmadığı, çekişmeli bölümlerin meranın devamı niteliğinde olup olmadığı, taşınmazı kimin ne zamandan beri ne şekilde kullandığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğunda yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çekişmeli bölümlerin 106 ada 45 parsel numaralı mera parseli ile arasında ayırıcı unsur olup olmadığına ilşikin mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, fen bilirkişisinden tapu uygulamasını ve keşfi takibe imkan veren, ziraat bilirkişileri kurulundan da taşınmazın toprak yapısı, niteliği, mera parseline göre arz ettiği özellikleri içerir bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 04.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.