16. Ceza Dairesi 2018/3590 E. , 2020/76 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.12.2017 tarih
ve 2017/76 – 2017/208 sayılı kararı
3-Hacı Abdurrahman ÇEVİK, 4-...,
5-..., 6-...
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,
53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
...
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
A-)7201 sayılı Tebligat Kanununun 11/1. maddesinin "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır." hükmü nazara alınarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının 14.06.2017 tarihli vekaletname ile sanık ... müdafii Av. ...’a 21.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak sanık müdafii ve sanık tarafından yasal süresinden sonra temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmakla; gerekçeli kararın sanık müdafiine tebliğinden sonra sanığa tebliği ayrıca temyize imkan vermeyeceğinden, sanık ... ve müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
B-)Sanıklar ..., Hacı Abdurrahman Çevik, ... ve müdafileri ile sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık ... müdafii ile sanıklar ...’ın duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Tanık beyanı, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., Hacı Abdurrahman Çevik, ..., ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek; sanıklar hakkında veri inceleme raporu bulunup bulunmadığının Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığından sorularak, var ise bu rapora dayanak teşkil eden Garson adlı gizli tanığın daha önce hakim huzurunda alınan ifade tutanağı ile CMK"nın 134. maddesine göre alınan hakimlik kararı ve varsa ayrıntılı analiz raporunun soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından; yine minvalde sanıklar hakkında örgütlü suçlar soruşturma bilgi havuzunda ifade yahut beyan bulunup bulunmadığı araştırılıp, temin edilerek duruşmada sanıklara ve müdafilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Hükümden sonra dosyaya geldiği anlaşılan başka dosya şüphelisi Recep Güdücü’nün ifadesinde sanık ... hakkında anlatımların olduğu anlaşılmakla, Recep Güdücü’nün ifadesinin duruşmada CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunup gerekirse tanık sıfatıyla dinlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ..., Hacı Abdurrahman Çevik, ... ve müdafileri ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.