12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/787 Karar No: 2014/9886 Karar Tarihi: 22.04.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/787 Esas 2014/9886 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, müvekkilinin bir suç nedeniyle tutuklu kaldığını ve suçsuz olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açmıştır. Ancak Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği beraat hükmüne dair tebligat parçası dosyada bulunmamaktadır. Davacı vekili nakti kefaletin iadesi yönünde başvurmuş ve talep kabul edilmiştir. Bu durumda, hüküm kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde tazminat davası açılmamıştır. Mahkeme, davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri: 466 Sayılı Kanun.
12. Ceza Dairesi 2014/787 E. , 2014/9886 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : Davanın reddi
Davacı vekilinin 02.11.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda suç nedeniyle beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasına dayanak teşkil eden Hınıs Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/42 Esas – 2003/113 Karar sayılı beraat hükmünün 12.01.2004 tarihinde kesinleştiği, buna dair şerhin ve kesinleşme şerhli karar suretinin davacıya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının dosya içeriğinde bulunmadığı görülse de, davacı vekilinin 08.04.2004 tarihinde vekaletnamedeki yetkiye istinaden nakti kefaletin iadesi yönünde başvurduğu, aynı gün iade talebinin kabul edildiği, bu suretle davacının hakkında verilen beraat hükmünün kesinleştiğinden 08.04.2004 tarihi itibariyle haberdar olduğu, buna karşılık davanın ise 02.11.2012 tarihinde açıldığı, bu nedenle tazminat davasının 466 sayılı Kanunda öngörülen 3 aylık sürede açılmadığının anlaşılması karşısında, davanın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, davalının yargılama giderlerinden sorumlu olamayacağının gözetilmemesi temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve davalıya dilekçe yazma ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak ONANMASINA, 22.04.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.