13. Hukuk Dairesi 2012/27170 E. , 2013/7772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile yapılan 15.3.2004 tarihinden itibaren yapılan ve yenilenen sözleşmelerle avukatlığını yaptığını, sözleşmenin 31.12.2008 tarihinde feshedildiğini, vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, tüm alacakları için şimdilik 15.000.000 TL’nin faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır.
Davalı, davacıya sözleşme hükümlerine göre ücretinin ödendiğini, sözleşmenin geçerli olduğunu başkaca ücret istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile toplam 48.355,38 TL.nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında 1.11.2005 tarihinde yenilenen sözleşme, davalı tarafından feshedilerek, 31.12.2008 tarihinde sona erdirilmiştir. Sözleşmenin 1.maddesi ile davacı, ... ili ve ilçeleri dahilinde mahkemeler ve icra müdürlüklerinde davalı leh ve aleyhine açılmış ve açılacak her türlü davalar ile icra takiplerini, yürürlükteki kanunlar dahilinde takip ve sonuçlandırmayı, 2. maddesi ile de davalı il müdürlüğünce kendisine sorulacak hukuki konularda sözlü ve yazılı görüş bildirmeyi üstlenmiştir. Sözleşmenin 3. maddesi ile de, davacı avukata takip ettiği dosyaların aşamalarına göre, prim ve karşı yan vekalet ücretlerinin ne şekilde ve ne oranda ödeneceğinin kararlaştırıldığı ilamsız yada ilamlı icra takipleri neticesinde yapılacak tahsilatlardan kurumca yapılan masraflar düşüldükten sonra %1,5 oranında prim verileceği, kurum alacağı ve masraflar tahsil edildikten sonra davalı kurum lehine hükmedilen ve tahsil edilen avukatlık ücretinin %80’inin ödeneceği, yine avukatın emeği geçse bile sözleşmenin feshi veya gerekli görülen hallerde kurumca dosyanın geri alınması veya istifa nedeniyle dosyaların iade edilmesi veya sözleşmenin yenilenmemesi halinde, henüz tahsil edilmemiş olan avukatlık ücretinin istenemeyeceği, 15.maddesi ile de, taraflardan biri 15 gün önceden feshi ihbar etmediği takdirde sözleşmenin 1 yıl daha uzamış sayılacağı, yine avukat tarafından 1 ay önceden, kurum tarafından ise 15 gün önceden bildirilmesi şartı ile sözleşmenin her zaman feshedilebileceği kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme, açıklanan bu içeriği itibariyle Borçlar Kanunu kapsamında kalan “hizmet hukuk müşavirliği” niteliğinde olup, tarafların, sözleşmeyi “Avukatlık Ücret Sözleşmesi” olarak isimlendirmeleri de bu sonucu değiştirmez. Borçlar Kanununda düzenlenen hizmet sözleşmelerinde tarafların hizmet karşılığını serbestçe kararlaştırabileceklerine, bu yasada Avukatlık Kanununda olduğu gibi ücret konusunda herhangi bir sınırlandırma da bulunmadığına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü gereklidir. Kaldı ki sözleşme, feshedildiği 31.12.2008 tarihine kadar taraflar arasında uygulanmış, davacı bu süre içinde sözleşme ile yükümlendiği edimlerini itirazsız olarak yerine getirmiştir. Öte yandan sözleşmede karalaştırılan ücretin, Avukatlık Kanununun 164/4 maddesinin 1.cümlesinde belirtilen anlamda ve asgari ücret tarifesi altında olduğu da kabul edilemez. Bu nedenlerle dava konusu ihtilafın geçerli olan bu sözleşme hükümlerine göre çözümü gerekli olup, davacının, sözleşmenin sona erdirildiği 31.12.2008 tarihi itibariyle, sözleşmenin 3. maddesi hükmüne göre ücret isteme hakkı mevcuttur. Davacının, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle, ödenmeyen aylık ücretlerini, tahsilatla sonuçlanan veya henüz tahsilatla sonuçlanmayan ancak tahsilatı mümkün hale gelen ve tahsilat yapılabileceği kabul edilebilecek dosyalardan dolayı, sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen ücretleri isteyebileceğinin kabulü, hakkaniyet ilkelerinin gereğidir. Davacı, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle halen devam eden, sonuçlanmayan ve ne olacağı belli olmayan dosyalardan dolayı ise yine sözleşmenin 3. maddesinin son fıkrası hükmüne göre bir ücret isteyemeyecektir. O halde mahkemece, yukardaki açıklamalar doğrultusunda, davacının alacağı olup olmadığı ile varsa bunun miktarı, konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli raporla belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle sözleşme hükümleri gözetilmeksizin, avukatlık asgari ücret tarifesine göre ücret belirlenerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına bozulmasına, 2. Bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.