20. Hukuk Dairesi 2012/14713 E. , 2013/2739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24/04/2012 gün ve 2012/573 - 6306 sayılı ilâmıyla Orman Yönetiminin temyizi yönünden ret, davalı ..."ın temyizi yönünden bozma kararı verilmiş, süresi içinde davacı ... Yönetimi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte bulunduğu gibi, usûl ve kanuna da uygun olduğundan esasa yönelik karar düzeltme istemlerinin REDDİ gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... Yönetiminin esasa yönelik karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, H.U.M.K."nun 442. maddesi uyarınca takdiren 219.00.- TL para cezası ile Harçlar Kanunu uyarınca 50.45.- TL. red harcının düzeltme isteyenden alınmasına 14/03/2013 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
K A R Ş I O Y Y A Z I S I
Davacı ... Yönetimi, yörede 1982 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında zilyetlikten kişi adına tesbit ile tapuya tescil edilmiş olan taşınmazın, 2007 yılında 162 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman sınırlandırması sırasında tahdit dışında bırakıldığını belirterek, süresi içinde orman kadastro çalışmasına itiraz etmiştir.
Dava; 6831 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında ve altı aylık süre içerisinde açılmış orman kadastrosunun iptaline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmaz, yörede 1982 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında zilyetlik nedenine dayalı olarak belgesizden kişiler adına tesbit edilmiş, tesbite Hazine tarafından itiraz edilmekle, .... Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonucu Hazinenin itirazları reddedilmiş, hüküm Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 01/02/1994 gün ve 1993/ 9701 - 1994/693 sayılı kararıyla onanarak kesinleşip, çekişmeli taşınmaz, kişiler adına özel mülk olarak tapuya tescil edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; yukarıda belirtilen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen dava dosyasında Orman Yönetimi taraf değildir. Bir hüküm ancak, taraflarını ve onların ardıllarını bağlar. Bu nedenle, söz konusu hükmün Orman Yönetimini bağladığından söz etmek mümkün değildir. Kaldı ki; Yargıtay denetiminden geçen dosyadaki bilgi, belge ve bulgular ancak o dosya ile ilgili olarak değerlendirilebilir.
Somut olayımızda, davanın özü; kesinleşmemiş orman kadastro işleminin yasalara uygun ve bilimsel şekilde incelenip irdelendikten sonra iptali istemine ilişkindir.
Bu yerin orman olup olmadığı, memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planının incelenmesi ve bu belgelerin bilimsel veriler ve gerekçelerle, uzman bilirkişilerce değerlendirmeleri sonucu hazırlayacakları raporlar ışığında çözüme kavuşturulması gerekir.
Somut olayda; yapılan bilirkişi incelemesinde taşınmazın, eski tarihli memleket haritasında yeşil renkli alanda kaldığı, hava fotoğrafında kapalı ve mevcut durumda aşılı zeytinlikle örtülü olduğu saptandığına, yabani zeytinlerin orman ağacı olduğuna, bu tür yerlerin zilyetliğe konu olamıyacaklarına, davalı kişilerin hukuken korunabilecek bir kayda dayanmamış olmalarına, bu tür yabanî zeytinliklerin aslının orman olması nedeniyle, ancak 3573 sayılı Yasa kapsamında tefrik ve tahsis sonucu ihya edilerek, tapu verilmesi halinde, özel mülke konu olabileceklerine, davalı kişinin böyle bir kayda dayanmamış olması da dikkate alınarak davacı ... Yönetiminin karar düzelteme talebinin kabulüyle dairenin bozma kararının kaldırılarak hükmün onanması gerektiği kanaatindeyim.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, karar düzelteme talebinin reddi yönünde oluşan sayın çoğunluğun düşüncesine katılamıyorum.