Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23340 Esas 2016/11917 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23340
Karar No: 2016/11917
Karar Tarihi: 26.12.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23340 Esas 2016/11917 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/23340 E.  ,  2016/11917 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı ..."in banka kredi borçlusu olduğunu, dava dışı 3. Şahıs ... İnşaat ile müştereken ve müteselsilen kefili olduğunu, kredi borcunun geri ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine ... 3. İcra Müd. 2008/2583 E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı ... adına kayıtlı "...Mah. 954 parsel sayılı taşınmazda 5 nolu bağımsız bölümü mal kaçırmak gayesi ile davalı 3. Şahsa 31.000 TL bedel ile sattığını, satış bedelinin düşük olduğu, mal kaçırma kastının olduğu, icra dosyasından yapılan haciz işlemlerinden borçlunun aciz halinde olduğu beyan edilerek tasarrufun iptali talep edilmiştir.
    Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; dosyada örneği olan icra dosyasında dava dışı ... ve davalı ... aleyhine 04.02.2008 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, takibin kesinleşmediği, icra dosyasından konan tüm hacizlerin mahkeme kararı doğrultusunda kaldırıldığı, geçerli bir aciz vesikası da ibraz edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Tasarrufun iptali davalarında diğer dava koşulları yanında kesinleşmiş bir icra takibinin varlığı ön koşul olup bu koşulun karar kesinleşinceye kadar varlığını koruması gerekmektedir. Davaya konu icra dosyaları incelendiğinde; kesinleşmiş bir icra takip dosyası olmadığı tespit edilmiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.