
Esas No: 2014/27497
Karar No: 2015/3061
Karar Tarihi: 24.02.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/27497 Esas 2015/3061 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava ve birleşen dava rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın ve birleşen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde yer alan, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; basit rücu hakkına dayanan tazminat davasında, ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
A)Sigortalının veya hak sahibinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olduğundan, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda, ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 tablosunun tazminat hesabına esas bakiye ömrün belirlenmesinde nazara alınmalıdır.
b)Tazminatların peşin olarak hesaplanması, oysa gelirlerin taksit taksit elde edilmesi, bu nedenle peşin belirlenen tazminattan her taksitte ödenen kısmın bakiyesinden faiz geliri elde edileceğinden sermayeye ekleneceği nazara alınarak, tazminata esas gelire iskonto uygulanmaktadır. Peşin sermayeden elde edilecek yarar reel faiz kadardır. Buna göre; önceki uygulamalardaki gibi %10 iskonto oranı yerine, enflasyon dışlanarak, değişen ekonomik koşullar ve reel faiz oranları da nazara alınıp, Sosyal Güvenlik Kurumu ilk peşin sermaye değeri hesaplamalarına paralel olarak %5 oranı uygulanmalıdır.
c)Meslekte kazanma güç kaybı oranının % 60’ın altında kaldığı durumlarda, işgöremezlik oranına bağlı olarak emsallerine göre fazla efor harcamak suretiyle de olsa, çalışmasını sürdürüp yaşlılık aylığına hak kazanması mümkün bulunduğundan, 60 yaş sonrası pasif dönem için zarar hesabı yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
Meslekte kazanma güç kaybı oranı % 60’ı aşmayan sigortalı için, 60 yaşına kadarki aktif yaşam yönünden yapılacak gerçek zarar tavanı hesabında, işyerindeki çalışmasından elde ettiği kazancın gözetilmesi zorunlu bulunmakla birlikte; 60 yaşından önce işyerindeki çalışmasını sonlandırıp yaşlılık aylığı almaya başladığı durumlarda ise, yaşlılık aylığı bağlanma tarihinden, pasif yaşam dönemi başlangıcına kadarki süre için yapılacak gerçek zarar tavanı hesabında, asgari ücret değerlerinin esas alınması zorunludur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporundaki gerçek zarar tavan hesabının, yukarıda sıralanan ilkelere uygun olmamakla birlikte, bu eksikliklerin sonuca etkili bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.