17. Hukuk Dairesi 2016/7098 E. , 2016/11910 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacıya ait aracın otoparkta park halinde iken, davalılardan ... ve ... sevk ve idaresindeki araçların birbirlerini kovalamaları sonucu, ..."in idaresindeki aracın ..."ın idaresindeki araca, ..."ın idaresindeki aracın da park halindeki kendi aracına çarptığını, aracında maddi hasar meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren araç sürücülerinin kusurlu olduğunu, işleten ve ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı araçların sigorta şirketlerinin de sorumlu bulunduğunu belirterek fazlaya dair dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 4.000,00 TL.nin yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...vekili; davalı ... "nın malik olduğu aracın ZMMS poliçesi ile şirketlerinin sigortalısı olduğunu ve bu aracın kazada kusuru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ...vekili; ..."in maliki bulunduğu aracın ZMMS poliçesi ile şirketlerinin sigortalısı olduğunu, sigortalının kusuru oranında sorumluluktan sözedilebileceğini, dolaylı zararlardan sorumlu olmadıklarını ve hasar miktarının fazla olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılardan ..., duruşmada olaylardan haberi olmadığını beyan etmiş, diğer davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı ... dışındaki davalılara karşı açılan davaların reddine, davalı ... ...ı"ya karşı açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 3.999,02 TL"nin davalı ..."tan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve bilirkişi raporundaki kusur tespitinin oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, özellikle davalılardan ..."ın sürücü, ..."in işleten ve ... Sigorta AŞ."nin sigorta şirketi olarak yer aldığı davada, sürücü ..."ın kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla işleten ve sigorta şirketinin de sorumlu tutulamayacağı, davalılardan ..."in ise ...."nın kullandığı aracın sürücüsü olduğu iddiasının dosya kapsamı ile uyuşmadığı gibi, mala zarar verme suçundan dolayı açılan ceza davasında ..."in sürücü olmadığının kabulü ile kesinleşmiş beraat kararı bulunduğu, ayrıca hakkında suç üstlenme suçundan dolayı Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, sürücü ..."nın ise, aynı davada mala zarar verme suçundan dolayı adli para cezası ile cezalandırıldığı verilen kararın kesin nitelikte olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Dava konusu trafik kazasında; % 100 oranında kusurlu olan davalı ..."nın sürücü ve işleten olduğu anlaşılmakla zarardan sorumlu tutulması isabetli ise de, davalı ... AŞ."nin ZMMS sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olarak az yukarıda açıklanan hükümler çerçevesinde sorumlu olduğu gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde bu davalı yönünden red kararı verilmesi doğru olmayıp, bozma sebebidir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.