8. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3480 Karar No: 2019/4931 Karar Tarihi: 13.05.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3480 Esas 2019/4931 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil ile ilgilidir. Davacılar, davalının işgal ettiği taşınmazda geçiş yoluna gübre dökmek suretiyle kapattığını belirterek, müdahalesinin men’i ile geriye dönük 5 yıl için her yıl hisseye düşecek 50 TL olmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla toplam 500 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmişlerdir. Davacının vekili daha sonra talebin sadece eve yönelik olduğunu beyan etmiştir. Mahkeme, davalının murisinin yapmış olduğu satış vaadi sözleşmesi gereği dava konusu taşınmazdaki evi davalının kullandığı, sözleşmenin zamanaşıma uğramadığı, davalının döktüğü iddia edilen hayvansal atıkların da dava konusu taşınmazda kalmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine karar vermiştir. Ancak, davalının tapudan ve mülkiyetten kaynaklanan hakkı bulunmadığı ve Satış Vaadi Sözleşmesi'nin kişiye kullanım hakkı vermediği, dolayısıyla mahkemece mülkiyet hakkına öncelik verilerek elatmanın önlenmesi yönünden dava değerine göre harcı tamamlatmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca bozma kararı verilmiştir. İlave olarak, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve
8. Hukuk Dairesi 2018/3480 E. , 2019/4931 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; dava konusu 621 parsel taşınmaz üzerindeki eski binayı davalının işgal ettiğini, işgalini bina dışında da sürdürmeye devam ettiğini, davacıların geçiş yoluna gübre dökmek suretiyle kapattığını, bu nedenle müdahalesinin men’i ile geriye dönük 5 yıl için her yıl hisseye düşecek 50 TL olmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile toplam 500 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili daha sonrasında talebin sadece eve yönelik olduğunu beyan etmiştir. Davalı; dava konusu taşınmazda kayıt maliklerinden Dede Çetin’in 16/64 hissesini mirasçılarından 30.03.1983 tarihinde Noterde yapılmış satış vaadi sözleşmesi ile annesi ... Yıldırım’ın satın aldığını ve o tarihten beri kullandıklarını gübrelerin ise dava konusu taşınmaza dökmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalının murisinin yapmış olduğu satış vaadi sözleşmesi gereği dava konusu taşınmazdaki evi davalının kullandığı, sözleşmenin zamanaşımana uğramadığı, davalının döktüğü iddia edilen hayvansal atıkların da dava konusu 621 parselde kalmadığı, davacının payına istinaden hala kullanmakta olduğu yerin bulunduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine karar verilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkindir. 1.Ecrimisil yönünden dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının tümüyle reddine, 2. Elatmanın önlenmesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Dava konusu 621 parsel taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde 09.11.1955 tarihinde tapulama yoluyla 16/64 er hisse Elif Dibek, Fadiş Kaya, Dede Çetin, 11/64 hisse ... Silvan, 6/64 hisse ... Silvan adlarına kayıtlıdır. Davacılar dava konusu taşınmazda pay maliki olan Fadiş Kaya mirasçıları olup davalı ise dava konusu taşınmazda pay maliki olan Dede Çetin’nin mirasçılarından noterde yapılmış satış vaadi sözleşmesine göre pay satın alan ... Yıldırım’ın oğludur. Görüldüğü üzere davalının tapudan ve mülkiyetten kaynaklanan hakkı bulunmamaktadır. Tapu paydaşı olmadığı gibi dava konusu taşınmazı satın alan da değildir. Ayrıca Satış Vaadi Sözleşmesi, ileriye dönük olarak satış vaad edilen kişiye satışın yapılacağını gösteren ve kişiye şahsi hak tanıyan bir niteliğe sahip olup bu niteliği ile satış vaadi sözleşmesi vaad edilen kişiye kullanım hakkı vermez. Dolayısıyla mahkemece mülkiyet hakkına öncelik verilerek elatmanın önlenmesi yönünden dava değerine göre harcı tamamlatmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.