17. Hukuk Dairesi 2014/24098 E. , 2016/11907 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı idaresindeki motorsiklete, dava dışı sürücü idaresindeki ZMSS"siz aracın çarpmasıyla oluşan kazada, davacının sakatlığa uğradığını, davacının zarar görmesine yol açan aracın trafik sigortası olmadığından davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 7.800,00 TL. maluliyet tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 02.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 88.763,07 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kaza nedeniyle davacının, ZMSS"siz karşı aracın sürücüsü ..."dan 13.500,00 TL. tahsil ettiğini, noterde maddi ve manevi tazminat talep haklarından feragat ettiğine ilişkin belge verdiğini, davacının haklarından feragat etmesi nedeniyle talebinin mükerrer tahsile yönelik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 88.763,07 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle ihbar olunan ... tarafından davadan önce davacıya yapılan ödemenin tedavi giderlerine ilişkin olması nedeniyle tazminattan düşülmeyişinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle maluliyete uğradığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmuş; maluliyet (işgöremezlik) iddiasının, geçici mi yoksa kalıcı maluliyete mi ilişkin olduğu konusunda açık bir beyanda bulunmamıştır. Mahkeme ise, davacının geçici işgöremezlik zararı ile kalıcı işgöremezlik zararlarının her ikisinin de hesaba dahil edildiği, 17.04.2014 tarihli bilirkişi raporundaki miktarı hüküm altına almıştır. İhbar olunan ..."nın, SGK tarafından davacıya geçici işgöremezlik ödeneği ödendiği ve bu miktarın, kendisinden rücuen talep edildiği iddiası bulunmasına rağmen bu hususta herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 46/1. maddesinde "Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmağa muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir" denilmek suretiyle, cismani zarar halinde, zarar görenin talep edebileceği zarar türleri belirlenmiş olup geçici işgöremezlik (maluliyet) hali ile daimi maluliyet hali de zarar türleri arasında kabul edilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafa uygun bir süre verilip talebini açıklamasının istenmesi, geçici işgöremezlik (maluliyet) tazminatı talebi bulunup bulunmadığı konusunda açıklamasının alınması; davanın ihbar edildiği ... tarafından ileri sürülen, SGK tarafından davacıya geçici işgöremezlik ödeneği ödendiği iddiası konusunda SGK"dan araştırma yapılması, varsa bu ödemenin tazminat hesabında dikkate alınması gerektiği de gözetilerek; gerekirse kök raporu düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak, davacı lehine geçici işgöremezlik tazminatının hüküm altına alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.