MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın fiiline ilişkin hukuki nitelendirme yapılması gerekir,
Somut olayda; sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ilişkin deliller tartışılıp değerlendirilmeden ve hangi anlatımın diğerine üstün tutulduğu kararda gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilip, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b- Sanığın, katılan ...’e yönelik tehdit eylemi açısından, sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK"nın 106/1-1. maddesinin uygulanması suretiyle CMK"nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
c- Hüküm fıkralarında katılan ...’in soyadının yanlış yazılması,
Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.