
Esas No: 2012/1077
Karar No: 2013/14057
Karar Tarihi: 13.05.2013
Nitelikli hırsızlık - suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/1077 Esas 2013/14057 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında kurulan hüküm ile ilgili TCK"nın 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemiş ise de; hükümlülüğün yasal sonucu olup, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden, yine sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ise karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-CMK"nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiği gözetilmeyerek müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiş olması,
2-Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine hükmedilen vekalet ücreti ile ilgili sanığın ne şekilde sorumlu tutulduğunun karar yerinde açıkça gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yargılama giderleri ile bölümde yer alan ""müteselsilen’’ ibaresi çıkarılarak, yerine; yine (3) numaralı madde ile gösterilen cümlede yer alan ""sanıklardan"" ibaresinden sonra gelmek üzere ""eşit şekilde’’ ibarelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında suç eşyasını bilerek satın alma suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve sürecine göre sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-CMK"nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiği gözetilmeyerek müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiş olması,
4-Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine hükmedilen vekalet ücreti ile ilgili sanığın ne şekilde sorumlu tutulduğunun karar yerinde açıkça gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 13.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.