4. Hukuk Dairesi 2018/1790 E. , 2019/83 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/10/2009 ve 12/02/2015 günlerinde verilen dilekçeler ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen 02/06/2016 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 15/01/2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava ve birleşen dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı sürücüye kırmızı ışık yandığını, kendisine ise yeşil ışık yandığını, karşıdan karşıya geçtiği esnada davalı sürücünün kendisine çarptığını, kemik ve kalça kırığı oluşacak şekilde yaralandığını, davalının gece görüş alanının kısıtlı ve tam kusurlu olduğunu, olay nedeniyle iki ay okula gidemediğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini isteminde bulunmuştur. Birleşen davada ise, aynı olay nedeniyle maddi zararlarının daha fazla olduğunu belirterek ek dava açıp iş bu dosya ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
... 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/95 esas sayılı ceza dosyası incelendiğinde; davalı aleyhine davacıyı taksirle yaralama suçundan dolayı kamu davası açıldığı, tarafların kusur durumunu tespit etmek için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alındığı; alınan raporda, meydana gelen trafik kazasında kimin kırmızı ışıkta geçtiğinin tespit edilemediği, kırmızı ışıkta geçen tarafın asli, diğer tarafın ise tali kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece, davalı sürücünün kırmızı ışıkta geçtiğinin tespit edilememesi gerekçesiyle delil yetersizliğinden beraatine karar verildiği ve dosyanın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece ... Teknik Üniversitesinden alınan bilirkişi raporunda ise, davalı sürücünün kırmızı ışıkta geçtiğinin tespit edildiği, davalının tam kusurlu olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Dosya kapsamından; ceza yargılaması sırasında ATK’dan alınan raporda hangi tarafın kırmızı ışıkta geçtiğinin tespit edilemediği, ... Teknik Üniversitesinden alınan bilirkişi raporunda ise davalı sürücünün kırmızı ışıkta geçtiğinin kabulü ile davalının tam kusurlu olduğunun belirtildiği, ayrıca davalının gece görüş alanının kısıtlı olduğu ve bu durumun alınan raporlarda kusur durumuna etkisinin tartışılmadığı, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ceza yargılaması esnasında alınan rapora istinaden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Şu durumda; mahkemece, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla Adli Tıp Genel Kurulundan davalının göz kusurunun kazaya olan etkisi de değerlendirilip kusur dağılımını gösterir bilirkişi raporu temin edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış ve bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.