20. Hukuk Dairesi 2012/14481 E. , 2013/2718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24/10/2011 gün ve 2011/13590 - 2011/11984 sayılı ilâmıyla Orman Yönetiminin 148 ada 20 ve 134 ada 23 parseller yönünden temyiz dilekçesinin reddine, diğer parseller yönünden hükmün onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ....Köyü 133 ada 9, 109 ada 4, 148 ada 11 ve 30, 134 ada 7 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar, senetsizden vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların İbrahim oğlu ..."e ait olduğu halde, kadastroda ... oğlu ... adına tesbitinin yapıldığı; Orman Yönetimi ise, 148 ada 11 parselin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davacı ... Yönetimi ve davacı ..."ın davalarının ayrı ayrı reddine ve dava konusu parsellerin tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve ... "ın temyizi üzerine; "incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına, yasal yoldan belirlenen yansız yerel bilirkişi ve tespit tutanak bilirkişilerinin anlatımlarına itibar edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davacı ... Yönetiminin eldeki dosya ile birleşen 2003/327 Esas sayılı dosyada dava ettiği .... Köyü 148 ada 111 parsel sayılı taşınmaz dışında kalan ve dava konusu etmediği 148 ada 30 ve 134 ada 23 parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince; Orman Yönetiminin bu iki parsele yönelik usulünce açılmış bir davası bulunmadığı gibi gerçek kişi tarafından açılan davada dahi bu parseller yönünden 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi kapsamında orman savı ile usulüne uygun harçlı bir katılımı ve kararı temyiz yetkisi ve sıfatı bulunmadığından 148 ada 30 ve 134 ada 23 parsellere yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE" karar verilmiştir.
Davacı ..., taşınmazların kök muris....oğlu ..."e ait olduğunu, bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişkili olduğu halde, bu çelişki giderilmeden karar verildiğini bildirerek dairenin onama kararının düzeltilmesini istemektedir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahallinde 30.04.2009 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi..., taşınmazların davalı ... oğlu ..."e ait olduğunu ve ona babası ..."den kaldığını bildirmiş; mahallinde 26.04.2010 tarihinde yapılan 2. keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ... ise, taşınmazların İbrahim oğlu ..."e ait olduğunu, ölümü ile çocukları ...,...."ye kaldığını, davacının...."nin oğlu olduğunu...."ın kendi paylarına düşen yerleri başka yerlerden aldığını, ancak .... ile ..."nin taşınmazları paylaşmadığını bildirmiştir. Her iki keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanları çelişkili olup, mahkemece bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur.
Bu nedenle, mahkemece; önceki mahalli bilirkişiler dışında seçilecek mahalli bilirkişiler eliyle mahallinde keşif yapılmalı, taraflardan tanıkları sorulup, H.U.M.K.’nun 259. ve 265. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip taşınmazların öncesinin kime ait olduğu tam olarak belirlenmeli, taşınmazların İbrahim oğlu ..."e ait olduğu belirlendiği takdirde, mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, 2. keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi, İbrahim oğlu ..."in çocukları olan ..."ın kendi paylarına düşen yerleri başka yerlerden aldığını bildirmiş olup, bu husus araştırılarak toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ..."ın karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairenin “24.10.2011” gün ve “2011/13590-11984 E.K sayılı ONAMA kararının KALDIRILMASINA, davacı ..."ın temyiz itirazları yönünden 07.05.2010 gün ve 2003/56-2010/4 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıdaki gerekçeyle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine, Orman Yönetiminin karar düzeltme talebi bulunmadığından, davacı ... Yönetiminin 148 ada 30 ve 134 ada 23 parsellere yönelik temyiz dilekçesinin temyiz yetkisi bulunmadığından, 148 ada 11 parsel yönünden ise temyiz itirazı yerinde bulunmadığından REDDİNE 14/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.