Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1971 Esas 2021/4749 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1971
Karar No: 2021/4749
Karar Tarihi: 21.04.2021

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1971 Esas 2021/4749 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık karşılıksız çek düzenleme suçundan 48.400 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak, sanığa yapılan tebligat usulsüz olduğu için mahkumiyet kararı kanun yararına bozulmuştur. Dosya kapsamına göre, sanık savunması alınmadan mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir. Tebligat usulsüzlüğüne dair detaylar, tebligatın beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmemesinden kaynaklanmıştır. Bu haliyle, tebligatı sanığa haber verecek kişinin bilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname REDDEDİLMİŞTİR.
Kanun Maddeleri:
- 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2 maddesi
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi
19. Ceza Dairesi         2020/1971 E.  ,  2021/4749 K.

    "İçtihat Metni"



    Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ..."in, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/2. maddeleri gereğince 48.400,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 4. İcra Ceza Mahkemesinin 05/02/2019 tarihli ve 2018/294 esas, 2019/42 sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 27.02.2020 gün ve 1565 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/03/2020 gün ve KYB. 2020/29451 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, açılan duruşmaya sanığı davet için çıkarılan ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatın Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 19/09/2018 tarihli ve 2016/12791 esas, 2018/8413 karar sayılı ve 3. Hukuk Dairesinin 11/02/2019 tarihli ve 2017/5224 esas, 2019/901 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere, beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etme hakkına sahip olup, isim vermekten imtina edemeyeceğinden, söz konusu olayda tebligatı sanığa haber verecek komşu, yönetici ya da kapıcı bilgisini barındırmadığı, bu haliyle sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanık savunması alınmadan mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanığın ikametgah adresine çıkartılan İİK 349. maddesi şerhli duruşma günü davetiyesinin, mazbatadan anlaşıldığı üzere; isim ve imzadan imtina eden 30-35 yaşlarında 1,65 boyundaki bayan komşusundan alınan bilgiye göre adreste geçici olarak bulunmadığı / işe gittiği anlaşılmakla 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre mahalle muhtarına tebliğ edildiği, aynı komşuya bilgi verildiğinin mazbataya yazıldığı, gerekçeli kararın ise UYAP üzerinden yapılan araştırmaya göre sanığın halen evli olduğu ve birlikte oturduğu eşi Büşra Yemiş"e tebliğ edilmesine rağmen istinaf yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden REDDİNE, 21.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.