2863 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/7497 Esas 2014/9849 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/7497
Karar No: 2014/9849
Karar Tarihi: 22.04.2014

2863 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/7497 Esas 2014/9849 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2863 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan yargılanmıştır. Sanığın yerleşim alanının korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli olduğu ancak bu bilginin tapu kaydında ve mahalli ilanlarda yer almaması sebebiyle sanığın suç kastı ile hareket etmediği ve beraatine karar verildiği belirtilmiştir. Karar, CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat şeklinde verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle detaylandırılabilir:
- 2863 Sayılı Kanunun 7. maddesi: tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının maliklere tebliğ edilmesi ya da Resmi Gazete’de yayımlanmasının gerektiği ve sanık için tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının mahallinde ilan edilmesi gerektiğini belirtir.
- 7201 Sayılı Tebligat Kanunu: Tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının maliklere tebliğ edilmesini düzenler.
- CMK’nın 223/2-a maddesi: sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek beraat kararı verilebileceğini belirtir.
12. Ceza Dairesi         2013/7497 E.  ,  2014/9849 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
    Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde;
    Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu"nun 15.10.1986 tarih ve 2714 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenen ... mahallesi, 326 ada, 6 sayılı parselde bulunan Kasımpaşa Camii"nin karşısında bulunan ve bu nedenle Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu"nun 05.11.1999 tarih ve 664 sayılı kararı uyarınca tescilli kültür varlığının koruma alanı içerisinde bulunan 326 ada, 12 parselin sahibi olan sanık ..."in 23.06.2006 tarihinde yapı ruhsatı aldığı, 05.08.2008 tarihli noterde düzenleme şeklinde arsa karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak arazisine inşaat yaptırmaya başladığı, her ne kadar sanığın yapımına başlattığı inşaatın, tescilli kültür varlığının koruma alanında kaldığının anlaşılması ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ise de, Bozüyük Kadastro Müdürünce hazırlanan 22.09.2010 tarihli araştırma tutanağı ile tüm dosya kapsamından, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu"nun 15.10.1986 tarih ve 2714 sayılı kararı ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu"nun 05.11.1999 tarih ve 664 sayılı kararının
    Bozüyük Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Şefliğine ulaşmadığının, bu nedenle kararların tapu kütükleri ile paftalarına işlenmediğinin, böylece tescilli yapının koruma sınırının mahallinde belirlenmemiş olduğunun tespit edildiği, ayrıca söz konusu kararların mahallinde mutat vasıtalar ile ilan ve duyurusunun da yapılmadığı, dosya kapsamında bulunan tapu kayıtlarında da taşınmazın koruma alanı sınırı içerisinde kaldığına dair bir şerhin yer almadığı, böylece sanığın davaya konu arazinin korunması gerekli alan içerisinde kaldığını bilmediğine dair savunmalarına itibar edilmesi gerektiği, ayrıca sanık tarafından yargılama aşamasında hazırlatılan mimari projenin de Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 26.11.2010 tarih ve 4551 sayılı kararı ile uygun bulunarak onaylandığı anlaşılmakla, sanığın suç kastı ile hareket etmediği ve mahkemece sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile beraatine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla,
    Yapılan yargılama sonunda, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 22/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.