Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4019
Karar No: 2011/4234
Karar Tarihi: 14.07.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4019 Esas 2011/4234 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/4019 E.  ,  2011/4234 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, yıkım, tapu iptali ve tescil

    Davacı-karşı davalı Hazine ve birleşen dosya davacıları ... ve müşterekleri ile davalı-karşı davacı ... ve davalı ... Tüzel Kişiliği aralarındaki elatmanın önlenmesi, yıkım, tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Zonguldak 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.04.2004 gün ve 30/159 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise, birleşen dosya davacıları ... ve müşterekleri vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.06.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden gelmedi. Karşı tarafdan davacı-karşı davalı Hazine vekili Avukat Ulviye Sarp geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla, dosya yeniden incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Hazine vekili; 1992/392 Esas sayılı dava dosyası ile Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 1117 parsele davalı ...’ün bina yapmak ve ağaç dikmek suretiyle elattığını belirterek haksız müdahalesinin önlenilmesini ve üzerindeki muhtesatların kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
    Birleştirilen 1993/339 Esas sayılı dava dosyası ile davacı- davalı ... ve birleştirilen 1993/982 Esas sayılı dava dosyası ile de ... ve arkadaşları ise, dava konusu taşınmazın ortak miras bırakanları ... ...’den kaldığını ileri sürerek ve ayrıca ... muris ...’den satın aldığını belirterek Hazine adına olan kaydın iptali ile taşınmazın adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonunda mahkemece; davacı gerçek kişilerin miras bırakanı ... ... tarafından, dava konusu taşınmaza yönelik olarak açılan Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/483 Esas ve 1983/290 K. sayılı tescil davası nedeniyle verilen ret kararının kesinleştiği tarihten, görülmekte olan davanın açıldığı tarihe kadar yasada aranan süre koşulunun gerçekleşmediği görüşünden hareketle ... ve arkadaşları tarafından açılan dava ile ... tarafından açılan davanın reddine; Hazine tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı-birleşen davanın davacısı ... vekili ve davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler ile Dairemizin 22.6.2010 gün 2010/2159 Esas ve 2010/3428 Karar sayılı geri çevirme yazısı üzerine dosya arasına getirtilen Zonguldak Tapulama Mahkemesine ait 1976/5 Esas ve 1977/1 Karar sayılı hüküm dosyası kapsamı ve diğer belgelere göre; dava konusu taşınmazın içinde bulunduğu taşınmazın 1967 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında vergi kayıtları ve zilyetlik nedenine dayalı bir biçimde 21400 m² yüzölçümlü olarak 79 parsel nosu altında ... ... adına tespit edildiği, bu tespite karşı Hazine tarafından yapılan itirazın komisyonca kabulü üzerine 79 parselin 8800 m²’lik bölümünün Hazine adına 12600 m²’lik bölümünün ise kayıt maliki adına tesciline karar verildiği, komisyon kararına karşı kayıt maliki ... ... tarafından Zonguldak Tapulama Mahkemesinde tespite itiraz davası sonunda 16.2.1977 gün 1976/5 Esas ve 1977/1 Karar sayılı hükümle komisyon kararı ile Hazine adına tescil edilen 8800 m²’lik taşınmazın havzai fahmiye hudutlarında kaldığının anlaşıldığından bahisle tapulama dışı bırakılmasına ve üzerindeki muhtesatın hak sahibine aidiyetine karar verildiği ve bu kararın 14.11.1977 tarihinde kesinleştiği, kararın infazı sırasında hükmün açık olmaması nedeniyle ortaya çıkan engelin giderilmesi amacıyla davacı ... ... tarafından 6.6.1978 tarihinde tavzih isteğinde bulunulduğu ve mahkemece 24.10.1978 gün 1976/5 Esas ve 1977/1 K. sayılı hükümle “ …79 parsel saylı taşınmazın 8800 m²’lik kısmının havzai fahmiye hudutları içerisinde kalan bir yer olduğundan tapulama dışı bırakılmasına, Hazine adına tapuya tesciline bu yer içerisinde mevcut muhtesatın hak sahibine aidiyetine; 79 parselin A işaretli 8800 m²’lik kısmı haricinde kalan 12600 m²’lik kısmının tespit gibi davacı M.... adına tapuya tesciline” şeklinde TAVZİHİNE karar verildiği ve bu tavzihe ilişkin kararın 19.12.1978 tarihinde kesinleştiği ve bu tavzih kararının kesinleşmesinden sonra, taşınmazın 12600 m²’lik kısmının ... ... adına 79 parsel olarak tescil edildiği ve dava konusu 8800 m²’lik taşınmaz üzerinde herhangi bir muhtesat bulunmadığı belirtilerek alanın tapulama dışı bırakıldığı anlaşılmıştır. Mahkemenin belirtilen bu tavzih kararından çok sonra söz konusu 8800 m²’lik taşınmaz bölümü idari işlem sonucunda 29.5.1992 tarihinde 1117 parsel olarak Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Dava konusu olan ve daha sonra idari işlem sonucu Hazine adına tapuya kaydedilen ve 1117 parsel görüldüğü gibi esasen davacı gerçek kişilerin miras bırakanı ... ... ile davalı Hazine arasında görülen ve 19.12.1978 tarihinde kesinleşen tavzih kararı ile zaten Hazine adına tesciline karar verilmiş bir yer olup bu kararın davacıları bağlayacağı ve taraflar bakımından kesin hüküm oluşturacağı açıktır. Her ne kadar davacı ... bu yeri dosyada mevcut 20.5.1972 tarihli senetle ... ...’den satın aldığını ileri sürmüş olduğundan, satın alma tarihi itibariyle 1978 yılında kesinleşen tavzih kararının davacı ...’i bağlamayacağı düşünülebilir ise de; alıcı ve satıcının baba oğul olması, tapulama mahkemesinde görülen davanın 1970 yılından beri devam etmesine rağmen 1972 yılında yeri satın aldığını ileri süren Şerafettin’in bu davaya katılarak hak talebinde bulunmaması, dayanak senedin her zaman eski bir tarih atılma yolu ile düzenlenmeye elverişli bulunması, kesin hüküm sonucunu ortadan kaldırmaya yönelik bu tarz uygulamalara sıkça rastlanılması karşısında dikkate alınacak samimi bir iddia olmadığı görülmüştür. Sonuç itibariyle; dava konusu taşınmaz bölümü 19.12.1978 tarihinde kesinleşen tavzih kararı ile Hazine edine tescil edildiğine, diğer bir anlatımla hak sahibinin Hazine olduğu söz konusu tavzihe esas ilamla belirlendiğine göre, böyle bir yerde bu karardan sonra sürdürülen zilyetliğin ... ... mirasçılarına herhangi bir hak sağlamayacağı konusunda duraksamamak gerekir. Davanın bu nedenle reddi gerekirken dava konusu yere ait olup olmadığı usulüne uygun bir şekilde belirlenmeyen Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/483 Esas ve 1983/290 Karar sayılı hükmünün dikkate alınması sonucunda yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru olmaktadır.
    Davalı-birleşen 1993/339 Esas sayılı davanın davacısı ... vekili ile birleşen 1993/982 esas sayılı davanın davacıları ... ve arkadaşları vekilinin bir tüm temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle reddine, sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL avukatlık ücretinin hükmü duruşmalı olarak temyiz eden davalı-birleşen davanın davacısı Şerafettin Ünlütürk’den alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacı-karşı davalı Hazineye verilmesine ve aşağıda dökümleri yazılı 103,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 369,14 TL’nin temyiz eden davalı-karşı davacı ..."ten alınmasına, 18,40 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 84,80 TL’nın istek halinde temyiz eden birleşen dosya davacıları ... ve müştereklerine iadesine 14.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi