Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2990
Karar No: 2016/2026
Karar Tarihi: 17.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/2990 Esas 2016/2026 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı evlilik birliği içinde davalı tarafından alınan altınların iadesi için dava açtı. Mahkeme tanıkların beyanlarını esas alarak davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, tanık beyanlarının çelişkisinde bir sonuca ulaşılması gerektiğini ve davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararı bozdu. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi gereği her iki tarafın da iddialarını ispatlamakla yükümlü olduğunu vurgulayan Yargıtay, tanık beyanlarına itibar edilmesinin doğru olduğunu belirtti.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. ve 428. maddeleri
3. Hukuk Dairesi         2015/2990 E.  ,  2016/2026 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 33 yıldır evli olduklarını, davalının, müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarını ve terzilik yaparak biriktirdiği paralarla aldığı altınlarını alarak geri vermediğini ileri sürerek; 2,5 metre kordon, 2 adet gerdanlık, 9 çift bilezik, 2 adet akıtma ve nişan yüzüğünün aynen iadesini; mümkün olmaması halinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 1.000TL" nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı asil, duruşmadaki beyanında; düğünde davacıya altın takılmadığını, evlilik birliği içerisinde davacının çalışmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacı tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, evde terzilik yaptığı beyan edilen davacının birikim yaparak altın almasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Türk Medeni Kanunu"nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir (HMK.md.190). İspat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.
    Somut olayda; davacı vekili, davacıya düğünde takılan ve davacının evlilik birliği içerisinde edindiği kişisel malı niteliğindeki altınları davalının alıp, iade etmediğini iddia etmiş; davalı taraf ise, altınların var olmadığını savunmuştur. Davacı taraf iddialarının ispatı için tanık deliline başvurmuş, mahkemece tanıkların beyanları alınmıştır. Dinlenen davacı tanığı, oğlu ... beyanında; dava konusu altınların evlilik birliği içerisinde davalı tarafından bozdurulduğuna ilişkin; davacı tanığı ... ise, düğünde takılan altınlara ilişkin görgüye dayalı beyanda bulunmuştur. Ancak, tanıklardan ..., 25 gram altın gerdanlığın evlenmeden önce, 40 gram gerdanlık, 2,5 m 120 gram kordon, 9 çift bilezik ve 2 adet akıtmanın ise evlilik birliği içerisinde davacının edindiğini beyan ederken, tanık ... ise 2,5 m kordon, 6 bilezik ve 1 adet (gramı belirtilmeyen) gerdanlığı davacının evlenmeden önce edindiğini beyan etmiştir.
    Davacının dinlettiği tanıklar somut ve görgüye dayalı beyanda bulunmuşlardır. Her ne kadar, mahkemece; tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı gerekçesiyle, bu beyanlara itibar edilmediği belirtilmiş ise de; aksine inandırıcı delil ve olaylar mevcut olmadıkça asıl olan tanık beyanlarının doğru kabul edilmesidir. Öte yandan, davacı tanık beyanları arasında çelişki bulunmasına rağmen, mahkemece tanık beyanları arasındaki çelişkide giderilmemiştir.
    O halde, mahkemece; öncelikle, davacı tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu, görgüye dayalı beyanların aksi ispatlanmadığı halde, objektif olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi