MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine, .... Köyünde bulunan 101 ada 52 parsel numaralı 1219,67 m² yüzölçümündeki taşınmazın, bölgede yapılan orman kadastrosu sonucu 27.09.1996 tarihli tapu ile Hazine adına tescilli olduğu halde, 2007 yılında yapılan arazi kadastrosu çalışmalarında davalı adına tespit ve tescil edildiğini belirterek, mükerrer tapunun iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1994 yılında yapılan ve kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Mahkemece, Hazine tarafından sunulan tapu kaydının sehven verildiği, kaydı olmadığı, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dosyanın yapılan incelenmesinde davacı Hazine dava dilekçesine dayanak Eylül 1996 tarihli cilt no; 1, sahife no; 52 nolu, orman kadastrosu sonucu oluşan tapu senedini eklediği halde, mahkemece, tapu müdürlüğünden Eylül 1996 tarihli 52 sayılı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile istenildiği, tapu müdürlüğünce cilt, sayfa numarası bildirilmediğinden verilen bilgilere göre dayanak belgelere ulaşılamadığı yönünde cevap verildiği, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları getirtilerek bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdiklerinin araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle davacı Hazinenin dayandığı tapu senedi müzekkereye eklenerek yeniden tapu müdürlüğünden ilgili kayıt araştırılmalı, Hazine tapusunun nasıl oluştuğu belirlenmeli, eğer böyle bir kayıt yoksa komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilmeli, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; önceki bilirkişi raporlarındaki bulgular da değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14.03.2013 gününde oy birliği ile karar verildi.