MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine, asıl ve birleşen davalarıyla, .... Köyünde bulunan 169 ada 50, 171 ada 4 ve 20, 175 ada 1 ve 187 ada 5 nolu parsellerde davalıların nüfus kaydında doğum tarihlerinin küçük olması nedeniyle 20 yıllık zilyetlik koşullarının oluşmadığını belirterek, davalılar adına yapılan kadastro tesbitlerinin iptali ile Hazine adına tescillerini istemiştir. ... ve arkadaşlarının 187 ada 5 parselin ½’nin ...’e, ½ payının ise kendilerine ait olduğu iddiasıyla açtıkları dava, asıl dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece; Hazinenin asıl davasının reddine ve .... Köyü 169 ada 50, 171 ada 4 ve 20, 171 ada 20 ve 175 ada 1 nolu taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tescillerine, birleşen davanın kabul nedeniyle kabulüne ve 187 ada 5 nolu parselin payları oranında birleşen dosya (2006/259 esas sayılı ) davacıları adına tapuya tesciline, Hazinenin birleşen 2008/19 esas sayılı davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Bölgede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 187 ada 5 nolu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden Hazine her nekadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle dava açmış ise de çekişmeli yerlerin davalılara atalarından kaldığı, köy içinde bulunan tarım arazileri olduğu ve eklemeli zilyetlikle davalılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 14.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi.