15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/14866 Karar No: 2016/813 Karar Tarihi: 25.01.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/14866 Esas 2016/813 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık Zafer, asker arkadaşı olan A. F.'yi arayarak inanılmaz bir küp altın bulduğunu söyleyerek 50,000 TL karşılığı bunu kendisine vereceğini söyler. Bunun üzerine katılan, tanık M. A. da yanında olmak üzere Finansbank'tan çektiği 50.000 TL'yi Akhan beldesi civarında Zafer'e verir. Ancak Zafer parayı alıp kaybolur. Yerel Mahkeme, sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine 168/4. maddeden kısmî iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanmadığını sormamış ve TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrasından yararlanmasının altsoyu dışındaki kişiler için hapis cezasının infazı tamamlanana kadar süreceğini gözönünde bulundurmamıştır. Bu nedenlerle Daire, yerel mahkemenin hükmünü bozmuştur. Ancak yapılan yargılama sonucunda, katılanın kısmi ödemeye ilişkin rıza göstermediği belirlendiği için sanığın hükümdeki suçlaması onanmıştır. 5237 sayılı TCK'nın 168/2 maddesi hakkında bir tartışma yapılması gereksiz kalmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 168/4, 168/2, 53/1-c ve 58.
15. Ceza Dairesi 2015/14866 E. , 2016/813 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık Zafer"in asker arkadaşı olan katılan A.. F..’nu arayarak ortada altın olmadığı halde bir küp altın bulduğunu 50,000 TL getirirse bunu kendisine vereceğini söylediği, bunun üzerine katılanın yanında tanık M.. A..’da olduğu halde Denizli’ye gelerek Finansbank’tan çektiği 50.000 TL’yi Akhan beldesi civarında sanık Zafer’e verdiği, sanığın da bu parayı alıp gittiği ve geri dönmediği olayda; yerel Mahkeme"nin 22/06/2010 tarih 2009/195 E. 2010/526 sayılı kararıyla sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine yönelik hükmün, Dairemizin 13/10/2014 tarih ve 2013/1304 esas, 2014/16248 sayılı kararıyla, 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi uyarınca, kısmi iade nedeniyle sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasına rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre, sanık hakkında aynı kanunun 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi ve TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi gerekçeleriyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda katılanın kısmi ödemeye ilişkin rıza göstermediği belirlenmekle, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanık hakkında bozmadan önceki hükümde tekerrüre esas sabıkası nedeniyle hakkında 58. madde uygulandığı halde bozma sonrası hükümde TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir gerekçeye dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.