16. Hukuk Dairesi 2014/801 E. , 2014/656 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :.... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda .... Köyü çalışma alanında bulunan 5.190.195,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1969 yılında tescil harici bırakılmış; bilahare davalı Belediye adına 25.07.2002 tarihinde hükmen tescil edilmiştir. 706 parsel numarasını alan taşınmazın ifrazıyla 737, 738, 739 ve 740 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuşlar, 739 ve 740 parseller imar uygulaması sonucu muhtelif bölümlere ayrılmıştır. Diğer yandan, ... Köyü çalışma alanında bulunan 96 parsel sayılı 12.787,50 metrekare yüzölçümündeki mera olarak sınırlandırılan taşınmazın hükmen ifrazıyla 341 parsel sayılı 11.669,250 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz oluşmuş ve 341 parsel sayılı taşınmaz, ... Köyü mezrası iken 1993 yılında kurulan ... Köyü’nün kullanımına bırakılmıştır. Davacı kadastro tespitinden önceki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, dava dilekçesine ekli krokilerde gösterilen 737, 739 ve 740 parsel sayılı taşınmazlar içindeki yedi parça taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili, 341 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan iki parça taşınmazın adına tescili ve tescil harici kısımda yer alan bir parça taşınmazın ise adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir,
1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, dosyada mevcut fen bilirkişi rapor ve haritasında (H ve I) harfleriyle gösterilen temyize konu taşınmaz bölümlerinin hükmen ifrazen geldiği 96 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre, davacı vekilinin fen bilirkişi rapor ve haritasında (H ve I) harfleriyle gösterilen bölümler hakkındaki yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davacı vekilinin fen bilirkişi rapor ve haritasında (A, B, C, D, E, F, G, J) harfleriyle gösterilen dava ve temyize konu taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece sözü edilen çekişmeli taşınmazların toprak derinliğinin 30-50 cm, eğiminin % 4-8 arasında olması nedeniyle ekonomik amaca uygun tarım yapılamayacağı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli olmadığı gibi, çekişmeli taşınmazların 3. sınıf tarım arazisi olduğuna değinen ziraat bilirkişi raporuyla çelişki oluşturacak biçimde yapılan değerlendirme de dosya kapsamına uygun değildir. 1969 yılında kadastro çalışmaları sonucu fen bilirkişi raporunda ( B, C, D, E, F, G, J) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümleri tescil harici bırakılmış, 2002 yılında ise Hazine aleyhine açılan dava sonucu davalı ... Belediyesi Tüzel Kişiliği adına hükmen tapu kaydı oluşturulmuştur. 2002 yılında davaya konu taşınmazların tapu kaydı oluştuğuna göre bu bölümlerin kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilebilmesi için 1982 yılında imar-ihyanın tamamlanmış olması ayrıca imar ve ihyanın tamamlanmasından itibaren 20 yıl süre ile kesintisiz olarak malik sıfatıyla zilyet olunması, başka bir ifadeyle tapu kaydının oluşmasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresi kesintiye uğrayacağından imar ve ihyası 1982 yılında tamamlanmış olan taşınmazların 20 yıl süreyle kesintisiz ve malik sıfatıyla davacının zilyetliğinde bulunması gerekmektedir. Ancak dosya içinde bulunan jeoloji ve fen raporuna esas alınan hava fotoğrafı 1985 tarihli olup, 1985 yılından tapu kaydının oluştuğu 2002 yılına kadarki 20 yıllık süreyi kapsamamakta bu nedenle 1985 tarihli hava fotoğrafı hükme esas alınacak nitelikte bulunmamaktadır. Diğer yandan, dosya içindeki jeolog- ziraatçi bilirkişi kurulu raporuna göre (B, C, D, E, F, G, J) harfleriyle gösterilen tapulu taşınmaz bölümleri ve (A) harfi ile gösterilen tescil harici taşınmazın 3. sınıf tarım arazisi niteliğinde olduğu belirtildiği halde; mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin ekonomik amaca uygun tarım yapılamayacağı gerekçe gösterilerek bilirkişi raporuyla çelişecek şekilde hüküm kurulmuş olması da ayrıca yerinde değildir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, fen bilirkişi rapor ve haritasında ( B, C, D, E, F, G, J) harfleriyle gösterilen tapulu taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının oluştuğu 1982 yılı ve bu tarihten geriye doğru 5 ve 10 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf ve zilyetlik tanıkları, iki ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi, üç harita mühendisi ve bir jeodezi ve/veya fotogrametri mühendisi tarafından oluşturulacak bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazların başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, zirai bilirkişi kurulundan, fen bilirkişi rapor ve haritasında (A, B, C, D, E, F, G, J) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazların niteliği belirlenmeli, en geç 1982 yılı itibarı ile imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığının tespit edilmesi istenilmeli, taşınmazları tüm yönlerinden gösterir fotoğrafları çektirilmeli, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli harita ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme, araştırma, uygulama ve dosyada mevcut ziraatçi bilirkişi raporuyla çelişir biçimde değerlendirme yapılması isabetsiz olup; davacı ... ... vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep davacıya iadesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.