17. Hukuk Dairesi 2014/14567 E. , 2016/11872 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacıların oğlu ..."nin sürücüsü olduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin davalı ... şirketi tarafından düzenlendiğini, meydana gelen tek taraflı trafik kazasında murisin hayatını kaybettiğini, davacıların destekten yoksun kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmek ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili; 18.03.2014 tarihli dilekçesiyle talebini davacı ... için 9.010,00 TL ve davacı ... için 10.036,62 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; murisin davaya konu aracın sürücüsü olması nedeniyle davacının dava açma hakkı bulunmadığını, sürücü yakınlarının 3. kişi olarak kabul edilemeyeceğini, kişinin kendi kusurundan yararlanamayacağını, aksinin kabulü halinde gerçek zarar miktarının hesaplanması gerektiğini ve emniyet kemerini takmadığı için müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... için 9.010,00 TL ve davacı ... için 10.036,62 TL"nin 24.01.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsil edilerek anılan davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ve davalı vekilinin
yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 1.275,87 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 26.12.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ZMSS şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve
52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.