22. Hukuk Dairesi 2017/20717 E. , 2019/5083 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalıya ait iş yerinde Ağustos 2000 yılında tekstil işçisi olarak çalışmaya başladığını, 18.08.2011 tarihine kadar çalıştığını, gececi ve gündüzcü olarak çalışmasının bulunduğunu, iş sözleşmesinin işverence haklı sebep yokken feshedildiğini, yasal haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin yasal unsurlarının eksik olduğunu, davacının 2004 yılında çalışmaya başladığını, işyerinde fazla çalışma yapıldığını bilerek işe başladuğını, sözleşme gereği işe giriş çıkış saatlerinin belirli olduğunu, iddiaların gerçeği yansıtmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı ve varsa bu çalışmalarına karşılık işverence ödenmemiş alacaklarının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları için de geçerlidir
Somut olayda fazla çalışma ve genel tatil ücret alacakları konusunda, kendileri de işverene karşı dava açmış olan tanıkların anlatımı ile sonuca gidilmiştir. Söz konusu edilen alacaklar için sadece işverene karşı dava açan tanıklarla ispat yoluna gidildiğinde bu durumdaki tanıkların beyanını destekleyen başkaca somut deliller veya işin mahiyetinin gerektirdiği durumlar ve yahutta herkesçe bilinecek maddi olguların bulunup bulunmadığının dikkate alınması gerekir. Bu haliyle işverenle husumetli durumda bulunan tanıklar dışında başkaca bir delil bulunmaması nedeniyle fazla çalışma ve genel tatil alacağı ispat edilemediği için taleplerin reddi gerekirken Mahkemece kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.