4. Hukuk Dairesi 2018/1051 E. , 2019/80 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Sağlık Bakanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/05/2008 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ilk derece mahkemesince davalı ... hakkındaki davanın reddine; diğer davalılar yönünden ise kısmen kabulüne dair verilen 13/09/2017 günlü karara karşı davacı ve davalılardan ... ile ... vekillerinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davalıların istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın tüm davacılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 18/01/2018 günlü ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle daha önceden belirlenen 15/01/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalılar adına gelen olmadı. Davalılardan ... vekili Avukat ..."ın mazeret dilekçesi gönderdiği, başka duruşmaları olduğundan gelemeyeceğini bildirdiği görüldü, okundu, dosyasına konuldu. Karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın, davalı ... yönünden reddine; diğer davalılar yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ve davalılardan ... ile ... vekillerinin istinaf yolu başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince; davalıların istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalıların, anestezi teknisyenleri ve doktor olduğunu, dava dışı hastanın ... ... Devlet Hastanesi göz servisine ameliyat olmak üzere yatırıldığını, anestezi verilirken hastanın fenalaştığını, ... Üniversitesi Hastanesine sevk edildiğini, fakat yolda vefat ettiğini, müteveffa küçüğün velisi tarafından, idare aleyhine ... İdare Mahkemesinin 2007/720 esas sayılı dosyasında, hizmet kusuru iddiasıyla dava açıldığını, davanın kısmen kabul edildiğini ve müvekkili idare tarafından hak sahiplerine ödeme yapıldığını, davalılar hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan kamu davası açıldığını, davalıların kusuruyla neden oldukları zararı, idare mahkemesi kararına istinaden ödemek zorunda kaldıklarını belirterek rücuen tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek, davanın, davalı ... yönünden reddine; diğer davalılar yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükme karşı davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekilleri tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalı doktor ... hakkında, ceza mahkemesinde mahkumiyet kararı verildiği, ceza mahkemesindeki maddi olgunun hukuk hakimini de bağlayacağı gerekçesiyle davalı doktorunda sorumlu tutulması gerektiği, davacı idarenin 2/8, davalıların ise ayrı ayrı 2/8 kusurlu oldukları belirtilerek, davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 266. maddesinde mahkemenin, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlenmiştir.
Dosya incelendiğinde; davalıların anestezi teknisyeni ve doktor oldukları, davacı idarenin davalıların kusuruyla neden oldukları zararı idare mahkemesi kararı ile ödemek zorunda kaldığı yerel mahkemece alınan bilirkişi raporlarında, davacı idarenin 6/8, davalı teknisyenlerin ayrı ayrı 1/8 oranında kusurlu oldukları, davalı doktor ...’un ise kusursuz olduğunun belirlendiği, yerel mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın, davalı ... yönünden reddine; diğer davalılar yönünden ise kısmen kabulüne karar verildiği, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda ise, davalı doktor hakkında kesinleşmiş ceza mahkumiyeti olduğu, ceza mahkemesindeki maddi olgunun hukuk hakimini de bağlayacağı gerekçesiyle davalı doktorun da sorumlu tutulması gerektiği kabulü ile tarafların olaydaki kusur oranlarının bilirkişi raporu alınmadan resen tespit edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemesince, davalı doktor ... hakkında ceza mahkemesinde mahkumiyet kararı verildiği, ceza mahkemesindeki maddi olgunun hukuk hakimini de bağlayacağı gerekçesiyle sorumlu tutulması doğru ise de, davaya konu olaydaki kusur oranlarının resen belirlenmesi, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren bir husus olduğundan doğru olmamıştır.
Şu halde; mahkemece, dava dışı hastaya tüm tedavi süresince uygulanan tıbbi işlem ve müdahalelerin duruma uygunluğunun denetlenmesi ve çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren bir olgu olduğuna göre, dosyanın üniversitenin ilgili bölümünün bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların kusur oranlarını belirlemek üzere rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm oluşturulması doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılar ... ve ..."a yükletilmesine, davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.