Esas No: 2016/16867
Karar No: 2021/863
Karar Tarihi: 09.02.2021
Danıştay 4. Daire 2016/16867 Esas 2021/863 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/16867
Karar No : 2021/863
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle hazırlanan vergi inceleme raporu uyarınca re'sen tarh edilen 2010/7 ve 8 dönemleri tekerrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ihtilaflı dönemde faturalarını alarak kayıtlarına intikal ettirdiği … Vergi Dairesi mükellefi … Ofset Matbaacılık Rek. Tic. San. Ltd. Şti. hakkında idarece düzenlenen vergi tekniği raporunun incelenmesinden söz konusu faturaların sahte olduğunun somut bir biçimde ortaya konulamadığı dolayısıyla yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010 yılının Temmuz ve Ağustos dönemleri için re'sen salınan tekerrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini (KDV) indirebilecekleri hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun'un 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek, bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği belirtilmiştir. Buna göre, katma değer vergisi indiriminden yararlanılabilmesi için bunun geçerli bir belgeye dayanması ve belgenin kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
Kamu hizmetlerinin finansmanında istikrarın sağlanması bakımından vergilendirme sürecinin belirli bir düzen dâhilinde işlemesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda çeşitli usuller öngörülerek mükelleflerin vergi ilişkisinden doğan hak ve ödevlerini daha dikkatli takip etme zorunluluğu getirilmektedir (AYM., E.2017/24, K.2017/112, 14/6/2017). 3065 sayılı Kanunun belirtilen hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30., 341., 344. maddeleri ve 344. maddesinin atıf yaptığı 359. maddesi birlikte gözetildiğinde, katma değer vergisi indiriminin sahte bir belgeye dayanması hâlinde indirimin reddi suretiyle cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılacağı hususu mükellefler tarafından belirli ve öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Bakılmakta olan davada, ilgili yasa kuralları, inşaat taahhüt işiyle faaliyette bulunan davacının ihtilaflı dönemde fatura aldığı ansiklopedi, sözlük, kitap, kitapçık, müzik eserleri ve müzik el yazmaları, atlas, harita vb. basım hizmetleri faaliyetinde bulunan … Kurumlar Vergi Dairesi mükellefi … Ofset Matbaacılık Reklam Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler ile davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda yer alan bilgilerin birlikte değerlendirilmesinden; 31.12.2013 tarihinden itibaren mükellefiyeti re'sen terkin edilen faturayı düzenleyen firmanın yetkilisine defter ve belge isteme yazısının adreste bulunmadığından tebliğ edilemediği, defter tasdik bilgi ve belgelerine rastlanılmadığı, diğer temsilcinin adres kaydının dahi bulunmadığı, en son bilinen adreslerine yapılan yoklamalarda bulunmadığı ve tanınmadığı, ortağı ve temsilcisi olan biri hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, 2010 ilâ 2013 hesap dönemindeki alımlarının tamamına yakınının sahte olduğunun tespit edilmesi, faturalarını kullanan firmaların pek çoğunun daha sonra düzeltme beyannamesi vererek kayıtlarından çıkarılması, yüksek tutarda hasılat elde eden mükellefin faaliyetini bir anda terk edip kaybolması, yüksek ciro elde eden bir firmanın çok cüz'i miktarda faaliyet giderlerinin bulunması, yine yüksek tutarlı matrahlar beyan edilmesine rağmen cüz'i tutarda ödenecek KDV beyanlarının olması, terk tarihinden sonra da mal aldığını beyan eden mükelleflerin bulunması, Ba ve Bs bildirimlerinde kimi uyumsuzluklar bulunması göz önüne alındığında; anılan mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varıldığından, aksi gerekçe ile verilen Vergi Mahkemesi kararında isabet bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği görüşüyle, Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.