Konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/17333 Esas 2016/16948 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/17333
Karar No: 2016/16948

Konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/17333 Esas 2016/16948 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, konuta izinsiz olarak girmiş ve tehdit eylemi gerçekleştirmiş olup, konut dokunulmazlığının ihlal suçunu işlemiştir. Mahkeme, sanığın eyleminin suç oluşturduğunu tespit etmiş ve mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sebebiyle bu uygulamanın mümkün olmadığı sonucuna varmıştır. Kararın sonucunda, TCK'nın 116/4. maddesi ile belirlenen cebir veya tehdit suretiyle konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun oluşabilmesi için gereken unsurlar açıklanmıştır.
18. Ceza Dairesi         2015/17333 E.  ,  2016/16948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve TCK"nın 116/4. maddesinde düzenlenen cebir veya tehdit suretiyle konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun oluşabilmesi için, sanık tarafından kişilere karşı yöneltilen şiddet eylemi ile konut dokunulmazlığının bozulması arasında nedensellik bağının bulunması, şiddetin konut dokunulmazlığını bozma amacına yönelmiş olması ve bu amacın gerçekleşmesi için araç olarak kullanılması gerektiği, yargılamaya konu somut olayda, sanığın izinsiz olarak konuta girdikten sonra tehdit eylemini gerçekleştirdiğinin kabul edilerek yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen konut dokunulmazlığının ihlali eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası hükümden "TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması" suretiyle tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/11/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.