Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1881
Karar No: 2021/4745
Karar Tarihi: 21.04.2021

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1881 Esas 2021/4745 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, karşılıksız çek düzenlemek suçundan 7.500 TL adli para cezasına çarptırılmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sorgusu yapılmadan hüküm kurulmasının yanlış olduğunu belirterek kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunmuştur. Daire, sanığın sorgulanmadan hüküm kurulmasının mümkün olmadığına dikkat çekmiştir. Ayrıca, mahkeme tarafından verilen cezanın kanuna uygun olmadığı belirtilerek kararın düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193/2, 195/1 ve 309/4-d maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2020/1881 E.  ,  2021/4745 K.

    "İçtihat Metni"



    Karşılıksız çek düzenlemek suçundan sanık ...’ın, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddeleri uyarınca 7.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 7. İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli ve 2017/38 esas, 2018/103 sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 06.02.2020 gün ve 2018- 8807 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2018 tarihli, 2018/67126 sayılı ve 17.02.2020 gün ve KYB. 2020/19490 sayılı ihbarnameleri ile dairemize gönderilmekle okundu.
    1-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2018 tarihli, 2018/67126 sayılı ihbarnamesinde;
    Sanığın duruşmada hazır bulunması ve sorgusunun yapılmış olması gerekliliği; "yargılamanın yüze karşı olması, savunma hakkının kısıtlanmaması ve cezanın bireyselleştirilmesi" ilkelerinin bir sonucu olup 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193/2. maddesinde yer alan, “Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.” ve 195/1. maddesinde yer alan "(1) Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır." şeklinde belirtilen ayrık durumlar dışında, sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulmasının olanaklı olmadığı gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
    Dairemizce verilen 23.09.2019 tarihli, 2018/4801 E. 2019/11661 K. sayılı kararla, hükmedilen ceza miktarı yönünden de kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE karar verildiği,
    2-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.02.2020 tarihli, 2020/19490 sayılı ihbarnamesinde ise;
    Sanık hakkında, 31/01/2017 keşide tarihli ve 7.500,00 TL bedelli çekin süresinde ibrazında zorunlu miktar ödendikten sonra kalan 6.090,00 Türk lirasının karşılıksız çıkması nedeniyle şikayet üzerine yapılan yargılamada, ... 7. İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli ve 2017/38 esas, 2018/103 sayılı kararıyla verilen 2.000,00 Türk lirası adli para cezasının, 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde yer alan"...ancak, hükmedilecek adlî para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz" şeklindeki düzenleme gereğince neticeten 6.090,00 Türk lirasına yükseltilmesi gerekirken, 7.500,00 Türk lirasına yükseltilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulduğu görülmekle;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2018 tarihli, 2018/67126 sayılı ihbarnamesinde yazılı bozma nedeni yönünden yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 05.12.2006 tarihli, 2006/17-299 E. 2006/281 K. Sayılı kararında; İcra ve İflas Kanunu"ndan kaynaklı suçlarda, sanığa gelmezse duruşmaya devam olunacağı şerhli duruşma davetiyesi gönderilmesinin, sanık başka yerde oturuyorsa bu kez istinabe yoluna gidilmesinin, şayet tüm bu bildirimlere rağmen duruşmada hazır bulunmamışsa, bu takdirde yargılamaya devam edilmesinin mümkün olacağı, ancak bu aşamalar usulüne uygun şekilde yerine getirilmeksizin, somut olayda ise istinabe için yazı yazılmasına rağmen akıbeti araştırılmaksızın ve cevabı beklenmeksizin hüküm kurulması dolayısıyla karar verilmesinin hukuka aykırılık oluşturacağından bahisle bozma kararı verilmesinin isabetli olduğuna hükmedilmiştir.
    Yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 17.09.2019 tarihli, 2017/5-188 E. 2019/544 K. Sayılı güncel emsal kararında da; sorgusu yapılmayan sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulup kurulmayacağı hususunda yapılan inceleme ve değerlendirmede; CMK"nin 193. maddesine göre "Kanunun ayrık tuttuğu haller dışında" sanığın duruşmada hazır bulunmaması halinde duruşma yapılmayacağının kural olarak düzenlendiği, CMK"nin 195. maddesinin bu kuralın istisnalarından biri olduğu, ifade ve sorgu işlemlerinin şüpheli ve sanıklar bakımından bir yükümlülük olmakla birlikte aynı zamanda bir hak olarak da görülmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta Kanun"da açıkça öngörülen sanığın yokluğunda duruşmaya devam edilebileceğinin öngörüldüğü istisnai durumlardan birinin bulunmadığı anlaşılmakla, adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi sebebiyet verildiği ve kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiğinin değerlendirildiği,
    Buna göre; sanığın sorgusunun yapılmasının kural olarak öngörüldüğü, ancak Kanun"da açıkça hüküm bulunan bir istisnai durum olarak "karşılığında sadece adli para cezası öngörülen suçlar" nedeniyle yapılacak yargılamalarda sanığın duruşmaya katılmamış olması halinde yargılamaya devam edileceği hükmünün bir istisna olarak düzenlendiği, dolayısıyla Kanun"da açıkça öngörüldüğü üzere, yargılamaya yokluğunda devam edileceğini bildirir şerhli davetiyenin usulüne uygun olarak sanığa tebliğ edilmesine rağmen, duruşmaya gelmeyen sanık hakkında yargılamaya devamla hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı,
    Kanun yararına bozmaya konu edilen dava dosyasında; sanığa çıkartılan duruşma günü davetiyesinin üzerinde CMK"nin 195. maddesi gereği gelmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunacağı hususundaki şerhin bulunduğu ve tebligatın sanığın komşusunun beyanı üzerine adreste geçici olarak bulunmadığı anlaşılan sanığın ikamet ettiği mahalle muhtarına, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde yapıldığı, devamla kurulan hükmü içeren gerekçeli karar tebligatının da aynı adrese, bu kez evde bulunan eşine yapıldığı ve kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği, yukarıdaki nedenlerle yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma talebinin bu sebeple REDDİNE,
    2-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.02.2020 tarihli, 2020/19490 sayılı ihbarnamesinde yazılı yazılı bozma nedeni yönünden yapılan incelemede ise;
    Karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan dolayı kurulan mahkumiyet hükmünde, sanık hakkında neticeten verilen cezanın, 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde çekin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağının ve aynı Kanun"un 3/2. maddesinde karşılıksızdır işleminin, bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılması gerektiğinin düzenlemesi karşısında;
    Kanun yararına bozmaya konu hükümde, mahkemece banka tarafından hamile ödenmesi zorunlu olan miktarın çek bedelinden çıkartılmaksızın kurulan mahkumiyet hükmünün hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... 7. İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli ve 2017/38 esas, 2018/103 karar sayılı kararının, CMK"nun 309/4-d maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre; gerekçeli kararının HÜKÜM kısmında yer alan 3- numaralı maddesinde yazılı "...7500 TL (yedibinbeşyüz TL)..." ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "...6.090 TL..." yazılmak suretiyle DÜZELTİLMESİNE, hükmün geri kalan kısımlarının aynen korunmasına ve bu şekilde infazına, 21.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi